ahmet oktay

entry59 galeri
    37.
  1. bir ahmet oktay şiiri.

    -Enis Batur'a-

    Gün doldu: Kendime bir aksisedayım
    Ürktüm hep hayalâttan. Aklım
    bana açıkla: Yırtılan
    zaman mı gülün yaprağı mı? Elinde
    buruşturuyordu validem. Kapatılmış
    ve leyli bakışlı mecnune. Ömrüm
    şimdiden "bir devr-i hüzün"
    ve kapkara matem: Dizdizeyim
    dalgın hayaletinle. Ufku
    sen misin seyreyleyen
    Darüşşifa'nın o tozlu
    penceresinden, ben mi? Vehimler
    ve cinnet korkusu
    bana mirasın. Ölü oğul da
    küçük, çıplak ayaklarıyla
    geziniyor sofada, çatının
    içindeki rüzgâr gibi.

    Ey hafıza! Kanıyor
    Ne varsa süzdüğün. Siyah zambak:
    Koridorlarında usulca açan
    o Cizvit mektebinin "Gecede
    yazmayı mutad edindim"
    daha o zamandan. Sırdır
    çünkü yazı: Candan doğar
    ve ayan ettikten sonra
    sır olur

    Nemsin benim
    öteki zamanlardaki çocuk? Bir hasım
    gibi mi büyüttüm seni kalbimde?
    Sözüm sana yine de: Kimi gerçek
    daha derin düşten. Düşler de
    geleceğe gönderir ve Yitik Söz
    dirilir okurun dilinde.
    Yaşamım! Doğrusun
    yanlış olduğun kadar. Bir diken
    gibisin içimde.

    Ah! Gülün yok.
    Doğ karanlığın devâsa
    rahminden de
    okurum hisset beni:
    "intiharımı da fenne tatbik edeceğim:
    Şiryanlardan birinin geçtiği mahalde
    cildin altına klorit kokain şırınga
    edip buranın hissini iptal ettikten
    sonra orasını yarıp şiryanı keserek
    seyelân-ı dem tevlidiyle terk-i hayat
    edeceğim"

    Zevcem! Kim kimin uçurumu?
    Her ağuş, ne yapsak

    bir serzeniş aslında. Metresim!
    Kucaklaştık ama daha bir kez
    buluşmadık. Tecilin
    dolmasını bekledim ben.

    Suret-i Varaka
    "Ameliyatımı icra ettim. Hiç
    bir ağrı duymadım. Kan aksın
    diye hiddetle kolumu kaldırdım"

    Ki "kâğıt dahi kanla mülemma"
    0 ...