anne kediyle ilgili her şeyin kendi başına kalacağını bildiğinden kabul etmek istemez. iki gün yem verirsin, üçüncü gün arkadaşlarla, dördüncü gün sinemaya sonra beşinci gün ''anne şunu bi yıkasana yaa, kokmuş hayvancağız.'', altıncı gün ''üff ev ne biçim kokmuş, kakasını toplasaydın ya anne''... bunun bi de kılı, tüyü sonra tırmık izleri, koparılmış çiçekler, ölümüne tırnaklanmış koltuklar, mart ayında bütün gece camlardan serenat yapmalar... kadın biliyor böyle olacağını ne diye kabul etsin? kedi şirindir tatlıdır filan da pek ev hayvanı değil azizim. başta hayvana yazık yani...