ahmet oktay

entry59 galeri
    16.
  1. bir ahmet oktay şiiri.

    Saat beş. Yoğurt vuruyor analar,
    akşam
    kaçak tütün gibi koyu, yumuşak,
    alev almış göçebe bir kurt sesi
    kalaysız bakraca, buzlayan ovaya yansıyan,
    yok tipiye gem vuran
    ve narayı hançer gibi kullanan atlılar,
    toprak suskun
    anaların güz bahçesi kesilmiş gözleri
    zehrini içine akıtıyor çıkrıklar.

    Saat beş. Zonkluyor belleğimde
    Aksaray yolunda gördüğüm
    gülgillerden bir bitki
    Şemdinli'de ırmak gibi akıp geçen
    yemyeşil sıbyan ölümleri,
    alınları dövmeli kadınların
    uçurumlardan daha yabanıl
    söylediği ağıt mıydı, ninni mi?

    Bir pişmanlık mıdır yaşananlar?
    Elini bir an suda unutup gitmesi,
    bakarken ardından ağbani hırkaların.
    insanınkine benzer kederi
    yalnız kalan tahta köprülerin.
    Gün kaydını düşer çıplak çocuklarla
    bellek körelir düşürülmüş bir elmas gibi
    kurumuş bir dere yatağında.
    Yaralı tavşan ne bırakır ki
    ardında kan izinden başka?
    Isparta'da koku yapılır gülden
    Aksaray'da bıçak gibi yalnızlık
    Hakkari'de efsane.
    Balkıyan bulutu görür başak
    mavilik gülümseyiş gibi titrediğinde,
    ben erken ölümü gördüm
    Ulukışla'da saat beşte
    Yalınayak suya basıyordu bir çocuk.
    0 ...