şu yazları sıcak ve kurak kışları ılık ve yağışlı şehirlerden birinde akşam vaktidir mesela.
saçma sapan bir şekilde yağmur yağmaktadır yazın ortasında,hem de bardaktan boşanırcasına. öylesine güzeldir ki sesi kesilmesin istersin yağmurun, bu güzel serinlik hiç bitmesin. sonra bir fincan yeşilçay yaparsın kendine kahvenin uyarıcılığına tercih edersin çünkü.
sonra oturursun balkonda bir sandalyeye ayaklarını da uzat izle şimdi ıslanmış şehri tüm çaresiz güzelliğiyle.
dudaklarına da bir tebessüm yerleşti gözlerindeki neme rağmen.
ama bir dakika bir şeyler eksik sanki: yağmur,akşam,sıcak çay,serinlik..
fark ettin değil mi bir fincan var sehpanın üstünde,yalnız...
o yok. yokluğunu hissettin değil mi?