ilk kitabı Leyleklerin Uçuşu (Le Vol des Cicognes)'ndan bu yana çizgisinden ve tarzından hiçbir şey kaybetmeyen Jean-Christophe Grangé bu defa yine Doğan Kitap'tan çıkan Ölü Ruhlar Ormanı (La Foret des Manes) adlı son kitabıyla raflarda yerini aldı.
Taş Meclisi'nden sonra ikinci defa bir kadın kahraman görüyoruz bu kitapta. Paris'te sorgu yargıçlığı yapan Jeanne Korowa bir dizi tesadüfler sonrası kendini bir seri cinayetler davasında geri dönülemeyecek bir noktada buluyor ve tek başına katilin ve hikayesinin peşine düşüyor. Her zaman olduğu gibi Grangé'ın bu romanında da sürükleyicilik üst düzeyde. Yazarın daha önceki mesleği olan gazetecilik ve gezi yazarlığı tecrübelerinin avantajlarına her satırda rastlayabiliyoruz. Akıcı bir anlatım tekniği ve inanılmaz bir betimleme becerisi. Öyle ki Arjantin, Guatemala, Nikaragua ülkelerinin şehirlerinin sokaklarını, bir otel odasını veya balçıkların içindeki hareket eden bir cangılı kare kare gözümüzün önünde canlandırabiliyoruz Grangé sayesinde. Bu da maceraya iyice kapılmamıza neden oluyor. Tüm sürükleyiciliğin yanı sıra yazar bu kitapta otizm, genetik, tarih öncesi, coğrafya, tarih, heykeltıraşlık, psikoloji, kriminoloji gibi farklı alanları kapsayan müthiş bir bilgi birikimini okuyucularına aktarıyor.
Not: ilk defa bir Grangé kitabının sonunu çok bariz bir şekilde tahmin edebildim...