ali püsküllüoğlu

entry12 galeri
    6.
  1. ali püsküllüoğlu şiiridir.

    Güneşi karşılıyoruz mutlu çığlıklarla öperek,
    Dağı, ovayı
    Yüzyılların uykusunu
    Otu, börtü böceği,
    Bir kanat vuruşta uçan kartalı,
    Ağır akan ırmağı,
    Ağzında dünyayı taşıyan leyleği,
    Korkunç bir yalnızlık duyan karacayı.

    Yaşamak süsler eklemektir sonsuz gerçeğe
    Derin bir soluk almak gibi
    Pencereden dışarı bakmak gibi gökyüzüne,
    Bir kırlangıç uçmak gibi
    Kök salmak gibi toprağa;
    Ölümse, açılan bir eski zaman sandığı.

    Zaman diyorsun, bir çingene gibi karşıma çıkıyorsun o zaman,
    O zaman zaman kaçıyor;
    Kim tutabilir şimdiyi dünü eskiyi
    Ölümlerden ölüm beğeni
    Kırk katırı kırk satırı?

    Saçlarında güller, karanfiller, dünyanın en güzel kırları,
    Saçında gelincikler, sabah çiyi ve tarlakuşları
    Çizmeli kedi
    Yedi derya geçen şehzade
    En güzel sırma tel
    Sabahın yedisi ve ıssız göl
    Ve güneşin hiçbir şeyi
    Güvercinlerin çığlığı!

    Yüz çocuk ırmağa koşuyor
    Bin çocuk daha
    Ve yanıyor ayakları kumlarda
    Tozda ve küllerde ve saçında.
    Anılar eskidikçe, insan yaşlandıkça
    Kavağın gölgesi suya düştükçe
    Rüzgârın sesi ve sis, odaya dolar
    Ve dağlar uzakta çok uzakta
    Şimdi, şu sabah gibi güzel oldukça
    Kırıldıkça kırağı.

    Uçuşunu görmek güvercinlerin gökte
    Beni bir çocukluk anısı gibi duygulandırıyor;
    Görmüyor güneşi akşam ezanı köyde.
    Yalnız sular mı uykuya varacak dağlar kayalar mı şimdi?
    işte çam çıraları da bitti
    Haydi sen de var uykuya:
    Çöksün üstüne gecenin karanlığı!
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük