hasan abi, yakinda kendini bir sinavda hissedecek ama bu sefer sinavin içerigi biraz farkli olacak. iki sikli olan bu sinavda, hasan abi su soruya cevap arayacak:
*Türkiye Cumhuriyeti yakin zamanda bir yol ayrimina giriyor. Sizce bu yollardan hangisini seçerse kendisi için daha hayirli olur?
*1 ulus devletini pekistirerek devam ettirip, artik "demode" olmus hayalleriyle yasamakla,
*2 uniterligini, laikligini ve uluslugunu "sulu" olarak devam ettirerek, yeni bir imparatorluga müdahil olmakla.
zor bir seçim..
hasan abi belki de en çok zorlanmasi gereken bu soruyu hiç zorlanmadan cevaplayacaktir. nasilsa o "trendy"dir, nasilsa o "yenilikçi"dir, "çagdas kafali"dir, "özgürlükcü"dür.
--
yillardir büyük toplum mühendisligi projelerine maruz kalip, her çesit manipülasyonun denendigi, "kobay" millet durumuna gelen bir milletten baska ne beklenebilir ki?
büyük bir liberalizasyon dinamigi içinde bir oradan bir buraya sürüklenen bu millet, aslinda hep ayni seylerle karsilasti, fakat bir türlü bunun ayrimina varip, ipleri eline almaya çalismadi. aksine, koyun gibi, güdüldükçe güdülmeye alisti, alistikça kölelesti..
millet, medeniyetin besigi olarak addetti(rildi)gi devletlerin, kendi ülkelerinde çalismalarini yasakladigi kurumlarca, 10 yillardir didik didik edildi, amaçlarina ulasabilmeleri için gerektiginde isbirlikçi olarak tuttuldu, gerektiginde satin alindi, gerektiginde öldürüldü.
bugün Türk Milleti, kendisini taniyamaz halde. her türlü uç unsuru "orta", her türlü orta unsuru da "uç" olarak görebilecek seviyede gözü bozulmus durumda ve körlük, sandigimizdan da yakin.
bugün utançla söylüyorum ki: Türk Milleti ne zekidir, ne çaliskandir.
Türk Milleti, köle olmaya mahkumdur.
arada içinden birkaç "maceraperest" çikip basarili olmus olabilir; bu, kaideyi asla degistirmez..
kendisine ait devleti yok sayan, çökertmeye çalisan; devletini var edenleri kötüleyip, asagilayan; kendi degerlerini hafife alip, degersizlestiren bir millet için, bugün kim aksini iddia edebilir?