bu minvalde mevzulara daha önce girdiğimi hatırlıyorum, sol framede görünce yine bi iki kelam edeyim dedim:
karşılaştırılan iki olgu ne yağ, süt gibi yiyecek, ne de tişört, kot gibi giyecek ürünü değil. mukayese edilenler somut birer ürün değil, öncelikle bunun farkına varalım. somut birer ürün olmadıkları için işlevsel açıdan hangisinin daha kaliteli olduğunu söyleyebilmek de çok nesnel bir durum değil.
sanal iki ortamdan bahsediyoruz, elbette birinin popülaritesi daha fazla, elbette birinin kökü daha eskiye dayanıyor, elbette biri boynuzsa diğeri kulak. lakin iş, ''kalite'' kıyaslamasına gelince, ''kime göre neye göre'' klişesi çıkıyor karşımıza. atıyorum bana göre sözlüğün ''geyik'' olması öncelikli kriter, bu konuda da uludağ sözlüğü bi adım önde görüyorum. belki ekseriyetle en mantıklı kriter benim için en saçma kriter, ve ben o mukayeseyi yapmıyorum.
ha sen misal 10 kriterde iki sözlüğü kıyaslayıp totale doğru gidersen, o zaman eyvallah. toplayıp çıkarıp bi totalli toplama ulaşmak mümkün. ancak demek istediğim iki sözlüğünde iyi yönleri olduğu. dolayısıyla bu tip bi konuda direktoman ''ekşi daha kaliteli lan işte'' yorumunu yapmak hafif abes kaçıyo. kaçmıyo lan demeyin, kaçıyo işte hacı. 50bin tane çaylak ekşinin kapısında köle diye bu kadar göklere çıkarmanın alemi yok.