(işbu entry sadece yazarı ilgilendirecek derecede subjektiftir.*)
bi twitter üyeliğim vardı vakti zamanında, tespitten tespite koşuyordum; ince gören espiriler yapıyordum, sosyal konulara parmak basıp, çocukluluğumuzun özlemlerini ve şimdiki sıkıcı hayatımızla olan karşılaştırmalarını analiz ediyordum, ilişkiler için sürekli kadınları kötüleyen ve adam haklı dedirten mesajlar veriyordum, kontrastıyla oynanmış, bol kırmızılı avatar bile yapmıştım. yani marjinal, çağdaş kitleye hitap eden bütün görevleri yerine getirmiştim.
ama yanlızdım lan, planlarım tutmamıştı. 55 kişilik bi follower listem vardı, beklediğim patlamayı yapamamıştım.
onları takibe aldığım "twitter celebrityleri" ise sktr et önemli biri değil galiba diyip takipe falan almıyordu beni; çok içerlemiştim bu duruma.
sözlükçüler ise son derece komün bir hayat içinde list oluşturup birbirlerini falan ekliyodu listelerine. yani sıradan bi twitter yazarı "ayy çok açıktım yea" falan gibi "bok sıç bok" tadında yazılar da yazsa deli gibi takip ediliyordu.
kafayı bunla bozmuştum açıkçası. e gidip uludağ' a üye olayım, ekşi devlet dairesi gibi 10 yıl sonraya gün veriyor sktr et dedim, buraya geldim.
fakat çok yanlış yere geldiğimi geç anladım. buranın olayı "hacı uğraştırma entel dantel şeylerle maç var lan, aha dinciler amk, ateist misin şakirt mi, eski sevgiliden mesaj almak, uludağ sözlükten soğuma nedenleri, mini etek giyen kızın düşüncesi" gibi entry giresim gelmeyen mevzulara odaklı. gene yanlız hissettim amk, yazmadım bi süre ilk heves dışında. kız falan da düşmedi merak eden varsa.
neyse, twitter' ı baktım olacak gibi değil kapattım. facebook da kedi falan paylaşıyorum artık bıraktım sanal şöhret hevesini, eski sevgilim de mesaj attı lan bu arada, girip bi bakayım şu başlığa.