muhtemelen bu sözlükte en az oy kaygısı olanlardan birisi. hayır önce dediğimize kendimiz inansak keşke. benim burada karmam +300 olsa bana çıkarıp para mı verecekler? ne çıkarım olacak bundan? meşhur mu olacağım?
en çok eleştirildiği noktalardan birisi doğru düzgün tutmaması, kolay kolay taraf olmaması. taraf tutmayarak, objektif bir şekilde bir şeyleri söyleyince "tribünlere oynuyor" deniliyor.
iyi de arkadaş, keşke herkes benim gibi yapsa. bakıyorum, burada herkes bir tarafı tutmuş, savunduğu fikrin aksini savunanı ötekileştiriyor, reddediyor, kendi fikrinden bir nebze olsun ödün vermiyor. gerçekleri görmekten kaçıyor. savunduğu fikirleri bir futbol takımı destekler gibi destekliyor. iyisini görüyor, kötüsünü görmezlikten geliyor.
ne kazandırır bu bize, ülkemize... herkes birbirini dinlemeli, gerekirse fikirlerinden karşılıklı olarak ödün vermeli, ortada buluşabilmeli. "millet olabilmek" dediğimiz şey bu değil mi? sadece ülken için yaşayabilmek, ülkeyi ileriye götürebilmek.
herkesin burada yaptığı kısır tartışmalar kime ne kazandırıyor? sadece gün be gün birbirimizden daha çok nefret ediyoruz, bölünüyoruz.
bende ilk başta bu yolu denedim. dinlemedim kimseyi, sadece kendi bildiğimi okudum. ancak baktım ki bir şey değişmiyor. boşu boşuna sinirleniyorum, öfkeleniyorum, kendi milletimden olan birisine nefret besliyorum... daha sonra düşündüm ki bu ne bana ne başka birine bir şey katar. bende sizin tribünlere oynamak dediğiniz şeyi seçtim. büyük resme bakmayı denedim, naçizane başardığımı da düşünüyorum.
siyaset bilgimde kendimce var çok şükür. her şeyi bilmiyorum elbet, her gün yeni şeyler öğreniyorum. çünkü biliyorum ki; bir şeyi bilmemek biliyormuş gibi yapmaktan çok daha masum bir şey.
size de tavsiye ederim bunu. bir tarafı fanatikçe, oranın militanıymış gibi tutmayı bırakın, objektif olmaya çalışın.
her şeyi biliyormuş gibi yapmayın, bilmiyorum demeyi öğrenin.
