iki dilli iki etnikli bir ülke yaratmak sevdasında olanların savundukları hatalı argüman. bu ülkenin birçok tarihi kaynakta 11. yüzyıldan itibaren adı türkiye olarak bilinir. bu ülkenin kurulan devletlerle, kültürüyle, nüfus yoğunluğuyla ana damarı türktür. bu 1000 yıl önce de böyleydi, 1923'de cumhuriyet kurulduğunda da böyleydi, şimdi de böyle. tıpkı etnik çeşitlilik yönünden türkiye'den hiç de eksik kalmayan fransa, ingiltere ya da almanya'da da olduğu gibi.
ana damarın bu kadar etken olduğu bir durumda, diğer etnik kökenler sadece yardımcı ya da sabote edici unsur olarak tanımlanabilir. etkin unsurun büyük çoğunluğunun türk olduğu bir ülkede etnik azınlığın ona ortak olarak ifade edilmesi bu ülkenin kurulmasında türklere yardım eden diğer etnik unsurlara karşı yapılan bir saygızlıkla birlikte ayrıca ülkeyi iç savaşa götürecek kadar tehlikeli bir kamplaşmayı yaşatacak bir gerilime kapı açmak demektir.
ülkenin yapısı ve kurulu düzenini değiştirmek isteğiyle bu tür yaklaşımlardan medet umanlar varsa boşuna uğraşmasınlar. bu önerme bu ülkede tutmaz. benim tahminimce en azından birkaç yüz yıl boyunca..
