hiç fena bir final değildi. ağlattı mı ağlattı. ama daha beter edebilir miydi? ederdi. mazoşist miyim? evet.
bihter'in intihar sahnesi çok daha iyi olabilirdi bence. arkanda kocan, önünde aşık olduğun adam var. biraz daha yıkık olsana be kadın. adam tam behlül'e "oğlumdun" diye haykırıyor niye orada çektin tetiği? dönüp bir adama bakaydın, ya da bir "üzgünüm" diyeydin öyle vuraydın kendini.
nihal malına acayip kıl oluyordum ama gelin hali güzel olmuştu. dünkü çocuk, aniden "ay evimizin tadını çıkaramayacağız dünyayı gezeceğiz di mi aşkım" diye ortalarda gezinen gerizekalı birşey olmuştu. biterken babasının elinden tutmuş yürüyen hali içime dokundu, kaç yaşına gelirsek gelelim, yediğimiz darbelerden sonra hep önce anne-babamızı arıyor ellerimiz galiba.
behlül kaçar neydi öyle ya? tam ağlıyorum, bir anda neye uğradığımı şaşırdım, bastım kahkahayı.
cemile'nin beşir'in cenazesindeki hali duman etti, ne yazık ki dizinin en masum iki aşkı, beşir'in nihale ve cemile'nin beşir'e duyduğuydu.
dizilerde dokunaklı ve gerçekçi anlarda gözlerimiz doluyor bazen, hatta kaptırıp koyveriyoruz ya. evet açılışı dizideki olaydan etkilenip yapıyoruz ama devamı hep kendimizle ilgili durumlardan kaynaklanıyor bence. misal ben bu diziyi toplasan en fazla 10 bölüm izlemişimdir. oyuncuların çoğunun zayıf oyunculuğundan sebep o kadar etkilenmedim de sonundan. ama bir başladım ki duramadım, yaşlar aktı da aktı.
of neyse, psikolojik analiz yapabilecek birikimim yok, hepimiz dünyanın en büyük prodüksiyonunun oyuncularıyız aslında işte.