modacı; denizle gökyüzünün arasındaki ilişkiyi anlayıp, pantolonun paçasına dökebilmektir.
pariste'yim, çin lokantasında birşeyler yiyiyorum, masamda duran herşey bana yemekten çok daha fazlasını verdi, tabağın altındaki amerikan servisi, tabaklarındaki desenleri, hepsi kağıdımdan t-shirt ümün üzerine aktılar.
moda; yeni bir çocuk gibi, bazen de uçsuz bucaksız bir çöl gibi, her yerden beslenebilmek ama hiç bir şekilde doyduğunu bilmemektir.