türkiyenin kibarca gelişmekte olan aslında az gelişmiş ülke olmasının nedenidir. türkiye'de 80 darbesiyle birlikte üniversitelerin ağır yara aldığı ve sayılı bilimadamlarının tasfiye edildiği söylenmektedir. bunun yanında bilimin gelişememesinin nedenlerinden biri bu konuda özendirici faaliyetlerin olmamasıdır. üniversiteler gittikçe ticarethane olarak görülmektedir. gelen öğrenciler ise şehrin ekonomisine katkıda bulunacak müşteriler olarak değerlendirilmektedir.yeni açılan üniversitelerdeki altyapı yetersizliği bunu kanıtlar niteliktedir. öte yandan bilimle uğraşmak bu ülkede maddi açıdan bir hayli zorlayıcıdır. bir araştırma görevlisinin maaşı kpss a grubunun en düşük maaşlı olan mesleğinden bile azdır. hal böyleyken idealizm araştırma yapmak için maddi anlamda yeterli olmamaktadır.
diğer taraftan akrabalık ilişkilerine, adam kayırmaya dayalı araştırma görevlisi seçimi (az sayıdaki hakeden insanları bunun dışında tutarım) durumun giderek çıkmaz bir hal almasına neden olacaktır. daha iki kelimeyi bir araya getirip doğru düzgün konuşamayan, uzman olduğu dalı anlatamayan insanın bilimde bizi nasıl temsil edeceğini varın siz düşünün. ales gibi saçma sapan bir sınavla akademisyen seçmek zaten durumun nasıl hafife alındığını gösterir. yani deveye sormuşlar boynun neden eğri diye nerem doğru ki demiş. bizim ülkede öyle. nerden tutsan elinde kalıyor.