sen neden hiç konuşmuyosun, hasta mısın, canın mı sıkıldı, nooldu bizi sevmedin mi, burayı sevmedin mi, eee senden naber, eee sen neler yapıosun, sen orda uzak kaldın yhhaaa gibi sorulara maruz kalırlar genelde. üstelik bu sorulara verdikleri cevaplar da yeterli bulunmaz. konuşmazsa ölecek hastası muamelesi yapılır, illa konuşturmaya çalışılır. kazulet olmamalarının tek sebebi gülümsemeleridir. örneğin şöyle,
+ sen neden hiç konuşmuyorsun?
-henüz yapacak bir yorumum yok.
+ama bla bla bla...
veya
+ hasta mısın?
-hayır.
+ama bla bla bla...
veya
+nooldu bizi sevmedin mi?/burayı sevmedin mi?
-sizi tanımıyorum./sevdim./ben herşeyi severim.
+ama bla bla bla...
veya
+eee senden naber/eee sen neler yapıosun?
-şu anda burda duruyorum, senle konuşuyoruz. sen ne yaptığımı düşünüosun?
+ehe he hö yani genel olarak?
-...?? duruyorum öyle??
+ehe? (diğer yandaki kahkaha makinasına döner)
veya
+sen orda uzak kaldın yııhhaaağğğ...
-hayır kalmadım.
+ha peki... sanki şeysin biraz gibi geldi de...
-neyim gibi?
+yok yani bla bla bla.....
