biz türkler ölünün ardından muhakeme yeteneğimizi kaybediyoruz. ilhan selçuk aydınlanmacı jakoben gelenekten gelen katı kemalist birileri tarafından tabii ki iyi dileklerle anılabilir buna kimsenin bir şey dediği yok. ama ilhan selçuk'un ardından demokrasiye inanmış biriydi demek akılla mantıkla açıklanamaz bir şey. hayatı boyunca darbe peşinde koşmuş askerle temasını 85 yaşına kadar kesmemiş, 12 mart 1971 de gazetedeki masasının tepesinde dört gözle darbe metninin radyodan yayınını bekleyen bir adama tutup da demokrasiye bağlıydı demek başta kendisine haksızlık zaten. ilhan selçuk cumhuriyete hayatı boyunca inandı demokrasiye hayatı boyunca inanmadığı gibi. ölümün her şeyi toz pembe yapmasını anlamıyorum hayatı boyunca demokrasiyi umursamamış birini bile ölümün mecburi iyimserliği demokrat yapabiliyor pes yani.