herşeyi ile tek kelimeyle muhteşem bir film. sanatın aslında ne olduğunu, ne olması gerektiğini vurguluyor. insanın kendisine 'gerçekten sanatı diriltebilirmiyiz?' sorusunu düşündürüyor. evet, diriltebilirmiyiz. çünkü gerçek anlamdaki sanat neredeyse öldü. filmin fragmanındaki konuşmada bu durumu şöyle açıklamış usta yazar:
--spoiler--
" günümüzde sanat ve tiyatro gerçekten kokuşmuş bir halde. doğru! leş kokan genel kurul odaları, devlet memurları, ticaret, reklamcılık, tekdüzelik, rahatına düşkünlük, boş zaman, can sıkıntısı, bürokrasi ve yalan dolan! bir tek sanat yok! artık sadece sanat ticareti, sanat borsası ya da sanatı teşvik ticareti olacak. bir başka banka hesabı daha, sayıları toplama sanatı. ama biz buna alet olmayacağız. ahahahaha. çünkü bizler... özgürüz! bizler sanatın kalpleri değiştirebileceğine inanıyoruz. ve onlara güç verebileceğine... sanat, insanlara yaşadıklarını hissettirebilir. sanat, erkek ve kadının ruhuna erişebilir. sanat, topluma şuur getirir. bizleri daha iyi birer birey yapar. sanat, evrensel olabilir. sınırsız, her türlü dinden ve ırktan bağımsız. sanat, bir silah olabilir. ama bir dekor asla! gerçek bir silah. silah sesi duyulmalı... hedef vurulmalı! "
--spoiler--