çevresine rahatsızlık verdiği için sevilmeyen alet.
o kadar çok eleştirildi ki zaten berbat olan karmamı daha berbat hale getirmeyeyim deyip konuyu zorlamadım. fakat illa düşüncemi ifade edeceğim, duramıyorum.
uzun zaman ayrı kaldığım eşimi havaalanından aldım. uzunca kucaklaştık. öpüştük. etraftan garip garip bakışmalar fısıldamalar olsa da benim için önemsiz kaldı. sonra oğlum ben ve eşim başka bir şehre gitmek için şehirlerarası otobüse bindik. kavuşmaların verdiği heyecanla konuştuk, sohbet ettik, gülüştük, kucaklaştık. etraftan garip bakışmalar oluyordu. sonra biri gelip gürültü yaptığımızı ve rahatsız olduğunu söyledi. etraftan bir kaç kişi de destekledi. önce ses çıkarmadım ama yine doğruları söylemeden duramadım. kalkıp bizim mutluluğumuz başka kimi rahatsız ediyor dedim. ses yapıyorsunuz dedi bazıları. burası kütüphane mi yoksa saygı duruşunda hazırolda mı bekleyecektik dedim.
insanların mutluluğu, bir şekilde eğlenmesi bazılarını rahatsız ediyor. kendileri o coşkuyu yaşayacak kişilik yapısı veya ortama sahip olmadıklarından başkalarının eğlencesi batıyor.
kime ne? canının istediği gibi vuvuzela çalsın. stad da olsan da hadi beynin sikiliyor desek. tv başında vuvuzelayı eleştiriyorsun...