çok da yerinde bir cümledir zira önceki yıllarda sırf altınızı değiştirip karnınızı doyurmak için uykusundan olan, sonraları kendine işe gittiği halde önce sizin karnınızı doyurup, kreş için üstünüzü giydiren, ilerleyen zamanda her gün okuldan dönüş saatinizde evi aramak suretiyle gelip gelmediğinizi, iyi olup olmadığınızı, yemek yeyip yemediğinizi soran, derslerinizi merak eden, sıklıkla yardım eden, kazık kadar adam/kız olduğunuz halde kendisi emekli olup bir yere gitmeyeceği halde hala kışın soğuk günlerinde bile saati sırf sizin için kurup sizi uyandıran, kahvaltı hazırlayan, hem daim 'sıkı giyin, üşütürsün' şeklinde uyaran, sizinle üzülüp sizinle sevinen ve bunların tamamnı karşılık beklemeden yapan dünyadaki sayılı kişilerin **** en önde gelenine hissedilen duygudur bu. sıklıkla evden uzakta kalmayla birlikte başlayan, insanın önceleri kendine itiraf etmeye nedense çekindiği sonraları kabullenince daha da can yakan, özellikle anneyi çağrıştıran şeylerle karşılaşınınca daha da depreşen bir duygu durumudur ki telefonda annenin sesinin duyulmasıyla gözyaşı olup akabilir, karşı tarafı da üzebilir.