öyle seversin öyle seversin ki sevişmenin en büyük zevki için şu sözleri sarf edersin: "seninle sevişmek sadece sana girmek değil..." bu sevginin boyutunu anlatamadığını ifade eden en sevişken ve aynı zamanda en duygu dolu olan sözdür o an aslında. ve aynı duyguyla sevişirsin... öyle seversin öyle seversin ki içine almanın zevkinin ötesinde, içinde olanın sevdiğin o erkek olmasının mutluluğunun zevki apayrıdır her şeyden. ve hani insanlar sevdiklerine sarılırlar ya aşırı sevdiklerinden içlerine çekmek istercesine, işte sen o an zaten sevdiğini içine almış olmanın mutluluğunda sevişirsin. sevişmenin en ateşli yerlerinden birinde aşkın duygusu artık yerini tamamen hazza ve orgazm isteğine bırakmışken bir cümle geliverir ki sevdiceğinden, inciler süzülüverir gözlerinden: "sadece sana azıyorum müthiş bişisin sen bal gibisin bebeğim benim" sadece ben!... sadece!... benim için de erkek sadece o zaten. işte aşk bu. ve ağlarsın hazzın mutluluğa dönüştüğü o an duygu yoğunluğundan. sevilmekse o an şöyle bişidir; gözlerindeki yaşı gören o erkek penisini derinine gömer nazikçe ve eğilip öper gözlerinden, sonra gerdanından, ve sonra dudaklarından... artık ağlamamak için hiçbir utanç sebebin yok!...