tam üstüne bastığım tespittir.
öyledir efendim, zira bıyık altından 'ben şirkette çalışıyorum, elimden gelen bu' demekle kendisini iyice rezil etmiştir. şirkette çalışmak, karşı olunan sistemin parçası olmasını gerektirmediği gibi, kendisine bu konuda savaş açmış yazarlarında arkasından konuştuğunun göstergesidir.
o çok sevdiğin 68 ler karşı çıktığı sistemin parçası olmaktan uzak durmuşlar, iyi veya kötü kendi mücadelesini vermişlerdir, senin gibi 'ne yapabilirim' diyip bıyık altı yapmamışlardır çok sevgili bayülgen.
sen şimdi 'şirketteyim, ne yapabilirim' demekle, programına yapılan saldırıyı kabullendin mi okan bayülgen? arkalarından homurdanmadın mı?
'hassiktir ya, nereden çıktı şimdi bu' demedin mi sayın bayülgen? gece programdan çıktıktan sonra 'helala olsun, doğru söylediler' mi dedin? bir anda bizleri 'anladın' mı? peki neden böyle bir tepkiyle karşılaşınca bu kadar kulak astın yazarlara? önceden gelmedi mi aklına?
önceden söylemiştim sana, yeme bizi okan..
her defasında nabza göre şerbet vere o göstermelik muhalif tavırlardan da bıktık.. keşke hiç 'fog the system' demeseydin de bizde sana mal gibi ekran başından kitlenmeye devam etseydik.. o zaman ne sen samimiyetsiz mesaj verme kaygısında olurdun, ne de sözlüklerde dolanan yerden göğe kadar haklı manifestolar olurdu..
not: yazı ile siyasi görüşümün hiçbir alakası yoktur, bu serzeniş medyatik maymunların söylediği yalanlaradır..
