dini vecibelerini yerine getirmeyen kişilerin "neden ibadetlerini yerine getirmiyor, helal haram sınırlarına dikkat etmiyorsun?" sorusu sorulduğunda hem kendi vicdanını rahatlatmak hem de konuyu bir an evvel sonlandırmak için başvurduğu kaçamak cevap.
bir köle düşünün. sahibi gelip diyor ki "bu tarlaya sen göz kulak olcaksın. sen süreceksin, ekini sen kaldıracaksın. bu bahçelere de sen bakacasın. ben bir zaman sonra gelip sana hesap soracağım. ama ne zaman geleceğimi söylemiyorum, her an gelebilirim. geldiğimde dediklerimi yapmış olursan sana mükafatlar veririm. aklına gelmeyecek ikramlarda bulunurum. ama yapmamışsan seni zindana atarım." dese.
o köle de sahibi gittikten sonra yan gelip yatsa. hem yapmak istemediğinden hem de nasıl olsa daha gelmez, çok var dediğinden umursamasa görevini... ve ansızın sahibi gelse ki dediği hiç bir şeyin yapılmadığını görse...
+ ben sana şunu şunu yap demedim mi? yapmazsan cezası var demedim mi?
- dediniz... yapmamış olabilrim ama benim kalbim temiz. kimsenin kötülüğünü istemedim.
+ kalbnin temiz olması gerekliliği zaten senin insanlık görevin. ama temiz olması bu tarlayı sürmedi, bahçelere göz kulak olmadı. o yüzden sen benim dediğimi yapmamış oldun ve bana karşı çıktın. emrimi kendi kafandan yorumlayıp kendince bir yol tuttun. bunun cezası seni önceden uyardığım cezadır.