tanımlamaya çalışınca tıkanıp kaldım nedense. ne öyle aman aman gözyaşlarına boğan bir aşk filmi ne de tırt bir film. ikisinin arası, durduğu yer biraz farklı. hikayenin işleyişi, müziklerin sahnelerle uyumu, karakterler çok başarılı. bir kaç gereksiz olay -küçük kızın saçlarını kesmesi- sekteye uğratsa da film asıl darbeyi sonunda alıyor. izlemeden önce nette okuduğum yorumlarda 'şaşırtıcı bir son' yorumlarına dayanarak ister itemez aklımda farklı bir şeyler canlanmıştı. ancak sonu tam bir hayal kırıklığı. güzelce işlenen konu, daha orjinal daha dokunaklı bitirilebilirdi. hatta böyle klişe bir sonla bitirmektense olduğu gibi dağınık bıraksalardı bile daha hoş bir son olurdu bence. kişilerin hayatlarının karışık, tutkulu, sıradan, alışılmadık anlarının bir çoğuna aynı anda tanık olup geçmiş olurduk. ama bu sonla olmadı.
filmde bahsetmeden geçemeyeceğim en etkileyici sahne kızla oğlanın sevişirken durup birbirlerine baktıkları sahne. nedendir bilinmez, çok gerçek, çok duyguluydu. benzer film sahnelerinden farklı olarak seksten ziyade aşk vardı. 'sevişmek sevmekten gelir inanırım' aforizmasının cuk oturacağı bir sahneydi belki. anormaldir ki orası tek başına ağlatabildi.