yıl 1993, bahsi geçen zamana kadar türkiye'de türban sorunu diye birşey de yoktu! türban takan kızlar üniversitelere de giriyodu, sokakta gezerlerken başka bir düşünceye sahip insanlar tarafından farklı bir gözle bakılmıyordu hatta ve hatta birçoğunun aklına bile gelmiyordu türbanlı kadın türbansız kadın ayrımı yapmak çünkü nifak tohumları ekilmeişti!
taa ki 1993'e kadar. 1993'te o zamanki refah partisi lideri necmettin erbakan bir mitingte ve ortada fol yok yumurta yok iken şöyle bir konuşma yaptı: "türbanlı genç kızlarımız bizim namusumuzdur, onurumuzdur, gün gelecek bütün herkes onların önünde saygı ile eğilecek" ve ardında da "imam hatip okulları bizim arka bahçemizdir" açıklamasını yaptı ve ok yaydan artık çıktı. evet, türkiye 1993'ten beridir bu tartışmanın içinde, durduk yere yapılan bir konuşma ve onun getirdiği sonuçlar!
işte o gün o konuşma yapıldıktan sonra şimdinin "özgürlük savunucusu" ve bu konun muhattabı türbanlı vatandaşlarımız ve imama hatipli insanlar çıkıpta necmettin erbakan sadece 2 çitlem laf söyleselerdi, bugün ne türbanı tartışıyor olacaktık ne de bir imam hatiplinin kamuda çalışıp çalışmayacağını! o iki laf şuydu: " sen kimsin be necmettin erbakan biz senin arka bahçen olalım" ve "sen ne diyorsun be erbakan durduk yere türbanlılar hakkında orta birşey yokken türban onurumuz namusumuz diye partini bizle muhattap ediyorsun" işte o gün o 2 lafı edemeyen insanlardı bu sorunu yaratanlar, belkide bilerek etmediler, ama o 2 lafı o gün edemedikleri için bugün bunun acısını çok kötü çekiyolar; zira artık siyasetin simgesi oldular ve bunun da bal gibi farkındalar!
o yüzden vay bunun siyasetle alakası yok vay bu özgürlük sorun diye oratalarda dolaşmanın, türkiyeyi avrupa kapılarına şikayet etmenin hiç bir anlamı yok, kendinize ve yaşadığımız ülkeye zara vermekten ötürü gitmeyecek çabalar olduğunu da anlamanız gerekir!