din allah ile kul arasındadır. ister kılar ister kılmaz. bizim dinimizde senin dinin sana benim dinim bana anlayışı vardır. ayrıca müslüman bile olsa ibadetlerini yapmayan insana hiçbir insan müdahale edemez. ancak uyarma görevi vardır.
insanları dilediğimiz gibi olmaya zorlayamayız. fakat dilediğimiz gibi olmayanı da seçmeyip ondan uzak durma hakkımız vardır. mesela bir insanı biraz beğeniyorsunuz, onunla bir yaşam geçirmeyi düşünüyorsunuz. ama beğenmediğiniz özellikleri var ise ondan düzeltmesini istemeye hakkınız oluyor. "düzeltmem, beni kabul edersen böyle" diyorsa ondan yüzünüzü çevirirsiniz. allah'ın dostları allah dostları ile birlikte olur.
maide suresi 48. ayet hangi mezhepden olursa olsun allah yolunda çalıştıktan sonra varılacak yolun bir olduğunu söyler.
--spoiler--
Allah'ın indirdiği ile hükmet;sana gelen gerçeği bırakıp ta onların arzularına uyma!.(Ey ümmetler)! her birinize bir şeriat ve bir yol verdik. Allah dileseydi sizleri tek bir ümmet yapardı, fakat size verdiğinde(yol ve şeriatlerde) sizi denemek için (böyle yaptı). Öyle ise iyi işlerde birbirinizle yarışın. Hepinizin dönüşü Allah'adır.
--spoiler--
bir başka ayette ise:
--spoiler--
Şüphesiz, iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve sabiiler(den kim) Allah`a ve ahiret gününe iman eder ve salih amellerde bulunursa, artık onların Allah Katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (Bakara Suresi, 62)
--spoiler--
yani allah'a, ahiret gününe inanan, salih amellerde bulunan dini ne olursa olsun allah katında değerlidir. o halde bizim için de değerlidir. fakat salih amel işlediğini görmediğimiz; kendi mezhebinden olmayanlara türban yasağını destekleyerek zulmeden, anayasa mahkemesinde, hsyk'da, yargıtay'da kendi mezhebinden(alevi) kadrolaşmaları savunan, bu nedenle anayasa değişikliklerine karşı çıkan, darbecilerin avukatlığını yapan ve bunların arkasında duran birini de seçemeyiz. "benim dinim bana senin dinin sana" ama ülkemi yönetmek de benden olanlara... çünkü sen de aynını yapıyorsun. kendi mezhebinden olanlardan oy istiyorsun. sünni cumhurbaşkanı, başbakan istemiyorum diye sokaklara dökülüyorsun. fakat kendine gelince dinin önemi olmadığından, laiklikten bahsediyorsun. bu laiklik bir tek sünnilere mi geçerli?
