become a legend

entry165 galeri
    89.
  1. barcelona yönetiminin ve teknik heyetinin, çok vefasız olduğu pes bölümü.

    kariyerime deportivo forması altında başlamıştım. sağ açık ve bazen forvet olarak oynadığım ilk sezonumda, guardado adlı futbolcuya kıl oldum. adam sol açık. insan bir kez bile mi pas vermez a dostlar. adam, bu genç yaşta oyunda olmamı çekemiyor adeta. beni ceza sahası içinde gördümü, rakip takımın bir oyuncusunu yerde görmüş gibi topa fütursuzca vurup dışarı atıyordu. fenerbahçe, nerde gıcık olduğum futbolcu varsa transfer teklifi götürdü. bunun en yakın örneği 'poulsen'di. umarım guardado akıllarına gelmezde beni yine çileden çıkarmazlar. neyse konumuza dönelim. çarpık ispanyolcayla, guardado ile soyunma odasında yaşadığım tartışmadan sonra, takımda daha fazla kalmamayı kafama koydum. sezon sonunda barcelona'dan gelen teklifi, hiç düşünmeden kabul ettim. başarılı bir sezondan sonra* sözleşme uzatma teklifi beklerken roma'ya gönderildim. yine başarılı bir sezon ve avrupada en iyi futbolcu ödülünden sonra liverpool macerasına atıldım. avrupanın en iyi oyuncusunun yanına, dünyada yılın en iyisi ödülümü de koyduktan sonra, aradan geçen iki sezonun küskünlüğümü unutturmasıyla ve barça yönetiminin, hatalarını anlamış olabilecekleri düşüncesiyle, tekrar nou camp'ta buldum kendimi. ah bulmaz olaydım. bir sezon çita* gibi koştum, mücadele ettim. ligde, avrupa kupalarında ve kral kupasında asist kralı, gol kralı; avrupa ve dünyada yılın en iyisi... tüm ödüller benimdi. en verimli çağımdaydım. sezon sonu geldi ve o da ne! yine kovuldum. bunca emek, yine yönetim tarafından karşılıksız bırakılmıştı. takımdaki dengeleri bozduğum, oyuncuların bana karşı tavır alması gibi nedenler öne sürülerek takımdan gönderilmiştim.* tek başıma bir takım olmamı, barcelona isminin üstüne çıkmamı çekememişti kimse. kariyerime ingilterede, chelsea forması altında devam ettim ve ilerleyen yıllarda da dünyanın en iyisiydim. ama bunların bir önemi kalmamıştı benim için. barça'nın vefasızlığı aklımdaydı hep.
    0 ...