akp' nin son anayasa değişikliğiyle, laf olmaktan çıkacak kavram olacaktır.
ama batıyor bu statükocu cenaha. halbuki ne güzeldi; hakim eski adalet bakanını araya sokardı, eski bakan hsyk başkanvekilinden ricacı olurdu ve torpille danıştaya üye olunuverirdi. sonra danıştay üyeleri hsyk üyelerini seçerdi. danıştay başkanı, ergenekoncu başsavcının salıverilmesi koşuluyla seçilirdi. anayasa mahkemesine atatürk' ün kurduğu parti ünvanıyla cehape içi boş bir başvuru yapardı. bunun neticesinde, 411 vekilin oyunu almış anayasa değişiklik teklifi reddedilirdi. sabih gibi hukuktan zerre anlamayan (osman can' ın karşısında kepaze olmuştu bilinir) bir adam yargıtay onursal başkanı seçilirdi. koca anayasa mahkemesi üyeleri bu nasipsizin aklıyla cumhurbaşkanlığı seçimini sekteye uğratırdı.
danıştay, yürütmenin başında demoklasin kılıcı gibi dikilir, yapılan ihaleleri bir bir iptal eder, 28 şubat ürünü katsayı bataklığının devamına vesile olurdu, illerin iaşelerine karışır gerekirse otobüs bilet fiyatlarını seneler öncesine döndürürdü.
yargıtay baş savcısı gugıldan toplama delillerle ülkenin yarısının oyunu almış iktidar partisi hakkında kapatma davası açardı. bu pası anamuha.. şey anayasa mahkemesi üyeleri gole çevirirdi.. iktidar partisi bu korkuyla sindirilmeye yavaşlatılmaya çalışılırdı. falan filan..
oh mis.
şimdi bunlar hukukun üstünlüğü olacak; anayasa mahkemesi üyelerini türkiye' nin bütün hakimlerinin oylamayla seçmesi dikta olacak.
bunlar hukukun üstünlüğü olacak, hakimler ve savcılar hakkında istediği kararı itiraz kabul etmeksizin veren hsyk gibi bir kurumu yine hakimlerin oylamayla seçmeleri dikta olacak.
çok zekisiniz yavrum. değerlendirin bu yeteneğinizi..