bu beter coğrafya'da inançları ile kullanılan zavallılardır.
ibadet etmenin güzelliğinin "gizli olması" düşüncesinden bir haber maşası oldukları pazarcıların yeri gelir kuklası, yeri gelir militanı hatta yeri geldiğinde namus timsali vajinası olurlar. bir yanda insanlık adına yardım ederlerken diğer planda ortamı kızıştıranların savunuculuğunu yaparlar. savunuculuğunu yaptıkları zihniyetin siyonizmin en büyük nişanını alan tek müslüman olması hatta ortadoğu projesinin eşbaşkanı olması bile bu düşüncelerini saptırtmaz.
aslında pazarcılık yüksek okuluna giden kullanılmışlardır. din allah kitap diyip, statükonun, reklamın, kula tapmanın en güzel örneklerini sergilerler. peygamberimiz bile, inananlar özgür kalsın, engellenmesin zulm görmesin diye hicret yaparken bu kişiler sağlarından sollarına talimat almaksızın dönemezler. ve bunları eleştirenlere faşist, ateist,siyonist hatta aptal yaftalarını takmayı kendilerine görev bilirler.
aynaya baktıklarında yaradanın yarattığı o muhteşem teni, saçları değil bez parçası görmeyi inançlarından bilirler. ve döktükleri damlaların ağladıklarından değil timsah gözyaşları olduğunu farketmezler. kendilerini kullanan ideoloji başarıya ulaştığında ilk kendi benliklerini yitireceklerinden habersiz yaşayıp giderler.
evet herkesin inancı kendine. kimi türban takar, kimi mini etek giyer. dileyen çırılçıplak gezer. ama kimse kimseyi bu denli kandıramaz.
