nihat'cığım diyorum, sakıncası yoktur umarım. yıllar yılı takip ediyorum seni, hep uzaktan hayranın oldum. kimseye söyleyemedim. gülerler, alay ederler diye sakladım hep... kah yorganın altında dinledim türkülerini; gözyaşlarımla, kah halay çekerken... ama sen öyle değildin, sen ne olduğunu hiçbir zaman saklamadın, yeri geldi akpye oy vermeyeni, yeri geldi sana kıs kıs gülenleri hoyratça azarladın. ibo'nun ruhunu diz çöktürdün, seda'nın gavur amı gibi yanan ateşini söndürdün...hele o gençlere verdiğin nutuklar...beyaz ve okan ın programlarının müthiş sükse yapmasını sağladığın o nutuklar...işte onlar ilham oldu bana. odamın duvarlarına astım yüzlük puntolarla...her posterinin altında bir tane vecizen var. unutmam unutturmam nihat ağbi. sen ki ramiz dayı yokken konuşansın, sen ki konuşurken tıpkı bir yeniçeri gibi yumruğunu masaya vuransın, sen ki sözlüklerde sana dil uzatanların haysiyetlerini ayaklar altına alansın...buralarda tek kaldım nihat ağbi...twitterda her dediğini rt yaparak seni tüm takipçilerime tanıtmak için elimden geleni yapıyorum. bak burada da bütün deli tepik eksilere rağmen seni klavyemin son tuşu bozulana kadar savunacağım. muhtaç olduğum kudret senin bizzat yaşayarak bize gösterdiğin delüğanlılık kitabında mevcut, biliyorum. **