su yanardagin patladigi hafta amsterdam'a ilk ziyaretimi gerceklestirmistim. tabi haliyle 3 gunluk tatil, hava yollarinin kapali olmasi gerekcesiyle yedi gunde sonlandi. bu vesileyle farkettim ki eger turistik bir gezi yapma niyetindeyseniz 3 veya maksimum 4 gun size fazlasiyla yetecektir. sahsen ben esir kaldigimiz sonraki uc gunu otelde discovery channel izleyerek gecirdim. cunku sehirde gezilecek yerler birbirine yakin oldugundan turunuzu kisa surede tamamlayabiliyorsunuz. buyrun size fikir verecek bir kac not:
-pahali mi? ulkemizle kiyaslandiginda yalnizca ulasimin pahali oldugunu soyleyebilirim. sehrin tamamı "zone" dedikleri bolgelere ayrilmis. bir zone icinde ulasimi 2,60 euro'ya gerceklestiriyorsunuz. onun disinda ozellikle muzelere, tiyatrolara ve diger eglence merkezlerine giris gayet uygun fiyata.
-sehir icinde ulasim kolay mi? evet, kesinlikle. inanılmaz planlı bir ulasim agi var. dilediginiz her yere rayli sistemi ya da otobusleri kullanarak ulasmak mumkun. elinize ilk gun aldiginiz haritayi, ikinci gun otelin bir kosesine firlatiyorsunuz. soyle soyleyebilirim ki kaybolmak isteyip de bunu basardiysaniz madalyayi hakettiniz demektir.
-yeme icme? fazla sayida hatta adim basi bir turk lokantasi gorulebilir. bu sebeple asla ac kalmazsiniz. onun disinda meshur steak house lardan birinde lezzetli bifteklerini tadabilirsiniz.
-peki ya coffee shop'lar? turumuzun ikinci gununde her nedense bin turlu kararsizlik ve utangaclikla bir tanesine girdik. tamaminda alkol yasak, malum uyusturucuyla birlikte kullanimi yasak. valla biz esrar denedik. he elimize ne gecit? hiiic. denedik iste. siz de deneyin boyle kafa yapan bisi.
-bisiklet kiralasak? gitmeden once cok arastirma yaptik. herkes sakin bisiklet kiralamayin dedi. biz dinlemedik ucuncu gun Leidseplein'de bir "rent a bike" subesinden 3 saat icin sigortasiz 7 euro'ya iki bisiklet kiraladik. zaten sehir duzluk. bizdeki gibi yokustu, hendekti yok. bisikletleri kaptigimiz gibi vondel park'a, gaza gelip, dam meydanına, ordan da ufak bir sehir turu atip toplam 2 saat icinde dilimiz disarda leidseplein'e gelip teslimatı gerceklestirdik. bence en keyifli bolumlerden biriydi. kesinlikle deneyin hem de pahali degil.
-nereleri gezmeli? cesitli bloglardan ve web sayfalarindan ayrintili bilgi bulabileceginiz gibi bir kac ornekle; dam square -ki red light district de buradadir- ve leidseplein gezilmeli, onlarca muze arasindan fikrimce gidilmesi yeterli olacak olan sex museum, madame tussauds ve heineken experience muzeleri ziyaret edilmeli. red light uzerinde agziniz acik gezerken cassa rosso sex tiyatrosuna bir gece mutlaka ugrayin.
-what about red light? ohh dude, it's amazing ! ehehe. valla bir bayan olarak agzimin sularini silerek turladim. hatunlar super. fiyatlar makul (30 euro'dan basliyor bizzat sordum). gecerken bir ugrayin.
bunun disinda dunyanin bin turlu hali var. fazladan bir miktar para her zaman icin bulundurun. mazallah benim gibi bahtsiz bedeviyseniz, elin yanardagi patlar, son gecenizi hava limanında gecirirsiniz demedi demeyin.
