poisonx

entry901 galeri
    378.
  1. (bkz: #8180801) şeklindeki entry üzerine yanlış anlaşıldığını düşünen yazardır. hayır, ilgili entrynin neresinde rush üzerine yargıya varılmıştır anlamıyor poisonx... yazının başında da anlaşılacağı üzere rush nickli yazarımızın bir yazısından yola çıkarak "kader" ve "kaza" birbiri ile aynı başlıkta incelense de özünde birbirinden farklı anlamları karşıladığını söylemiştir poisonx ve kazaların da yazgı ile alakalı olduğunu da haşa ki reddetmemektedir. ancak; kazalardaki ihmal etkisini gözardı etmeyi, yok saymayı, masumlaştırmayı kabul etmemiştir. gel gelelim ki işe nasıl geliyorsa öyle çıkarmış anlam da söylenen herşeyden ve onca şeyin sonunda çıkarılan anlam "biri şuna kader dersi versin." ve "bu adam çok eblek" şeklinde olmuş, üzüldüm ziyadesiyle...

    yazıda da belirtildiği üzere tekrarlıyorum oradaki yazılanlar doğrudan kişiye ait şeyler değil, doğrudan düşünceye ve düşünce yapısına ait şeylerdi. kaldı ki kişileri tartışmak aptalların işidir. düşünceleri tartışmak insana daha bir yakışan türden bir aktivitedir. ve şu anda gene aynı şeyi yapmayı tercih ederim. ihmalkarlık sonucunda yaşamını yitiren insanların ardından "onların kaderinde ölmek varmış" diyen adamı, arkalarından "güzel öldüler" diyen adamı nerede olsa ayıplarım... elbette ki yaşananlarda bir ihmal var mıdır? yok mudur? hayatını kaybeden insanlar çalışma ve güvenlik talimatlarını yerine getirmiş midir? bunlar konu ile ilgili sorulması gereken sorulardır kader dersi vermeden önce... ve tepki gösterenlerin tepkisi de yetkililerin "gerekli incelemeler yapılacak ve ihmal varsa sorumluları tespit edilecek" demek yerine "kaderlerinde ölüm var.", "ailelerine tomarla para yağdırdık." demesinedir.

    ben biraz daha konsepti genişletiyorum kendi payıma ve benim tepkim üç kuruşluk propaganda yapabilmek adına bu zincirleme gafları(aslında bilinçli de olabilir açıklamalar, emin olamadım) savunabilenleredir en çok.

    "ben işimi yapıyorum, hukuki yollardan hakkını ara!" kısmı da ayrı bir komedi gelir poisonx'e... elbette ki doktorluğun gereği hastanın rahatsızlığı, hastalığı ile ilgili kendisinin ihtisas alanında elinden geleni yapmaktır. hasta yakınlarına yaklaşımı ise katiyen doktorluğunun gereği değildir. bu bir insanlık gereğidir... olayı sayın rush'un yaptığı gibi şahsileştirecek olursam da günde 100+ insanla muhattab oluyorumdur ve yaptığım işi de yakın olanlar bilirler ki severek, bayılarak yapmıyorum ama mesai saatleri içinde de insanlık gömleğini şirketteki vestiyere asmayı yakıştıramıyorum kendime. elbette ki herkesten bunu beklemek hata olur ki böyle bir beklentim de yok...

    gene aynı bitiş olacak ama umarım ki rush'un bir sevdiği, hiç tanımadığı birilerinin ihmalkârlığı sonucunda yaşamını yitirmez... tek ümidim bu. çünkü hayatın öğrettikleri arasında insanın birşeyi ne kadar yadırgarsa, ne kadar karşı olursa birşeye günün birinde o kadar içine düşeceği gerçeği var. elimde bu anlamda da çok örnek var, çok fazla.
    0 ...