insanların yabancılaştığı toplumlarda aslında kaçınılmaz sondur yalnızlık. Ancak yalnızlığın çeşitleri vardır; insan ya toplumun ben olduğu dünyada öteki rolü üstlendirilip yalnız bırakılır, ya da dış dünyası ile iç dünyasını birbirinden ayırıp iç dünyasında yalnız olmayı seçer.
Bazı insanlar iyi bir işe, eşe, dostlara sahip oldukları halde -kısacası toplumda iyi bir konumda oldukları halde- yalnızdırlar. Bu insanlar, dış dünyaları ile iç dünyalarını birbirinden ayırıp iç dünyalarında yalnızlığı seçmiş kimselerdir. Bu yalnızlığın milâdı, insanın kendine doğru bir yolculuğa çıkmasıdır. insanın kendine doğru bir yolculuğa çıkarken başkasını yanına alması düşünülemez, bu yüzdendir ki; “yalnızlık paylaşılmaz.”