(bkz: açılın ben doktorum.)
meni testis den, prostattan v.s yani birkaç organdan üretilen sıvıların birlikte oluşturduğu bir şeydir. ve bir kanalı vardır. öyle dank diye testisten hemen penise kısa yoldan girmiyo. içeriye giriyo pelvis içinde dolaşıyo sonra çıkıyo. pelvis dediğimiz kemik içine bir yolculuğu var yani. üstelik testisten oluşan sıvı toplam menininin yüzde 20 si ne yakını. emin olmamakla birlikte yüzde 20 yi aşmayacağını söyleyebilirim. prostat hemen idrar torbasının altında bulunuyor ve vesika semilunalis ve vaz efferensten gelen spermler prostat içinde birleşiyor, sonra birde prostat sıvı ekliyor sonra idrar yolu ile aynı yola açılıyor. vesika semilunalis i çok bilmem, fazla bilenide görmedim ama sıvısı onunda önemli ve çok miktarda, bunlar spermeri yaşatan ve vajina da yaşamasını sağlayan sıvılar. yani spermler savaşçı vesika semilunalis ve prostat sıvılarıda onları vajinada koruyan askerler ve onların azıklarını barındırıyor. dolayısı ile pelvis(yani belkemiği) içinden çıkıyor bu sıvı. bir meal de de leğen kemiği kaburda demiş ki en doğrusudur. kaburga ve omurga dese yine doğrudur, çünki pelvisin arka boşluğunu omurga nın son kısmı olan kuyruk sokumu yani koksiks oluşturur.pelvis önden birleşir arkada kalan boşluğuda koksiks oluşturur.
size kritik bir nokta anal bölgeden parmağınızı soktuğunuzda(rektal tuşedir, muayenedir, prostat muayenesi yapılır) arkada direk olarak omurgaya dokunursunuz. ön tarafta ise prostata. yani arka tarafta omurganın son parçası vardır, ön tarafıda kuranın o zamanın şartları altında prostat diye tarif etmesini bekleyemezsiniz. sonuçta prostat ismini biz koyduk. azoparat da diyebilirdik(espriydi). ön tarafta da kemik yapı söylemek gerekmiş ki referans noktalarla yapılır yer belirtmeler. ön tarafda da kaburga demiştir.son kaburgalar da pelvisin hemen üstünden geçer. yanlışlık yoktur anlayacağınız. hatta prostatın hemen arkasında bel kemiğinin son parçası olması manidardır.
tıbbi terimler de hata olmuş olabilir, türkçeleştirilmiş yazdım. latince türkçe ingilizce tıbbi terimlerde hep böyle farklılıklar yaşanır.
ikinci açıklama: kritik olan budur. şimdi anti kuran propagandası yapan arkadaşların savunma noktası neydi: o zaman peygamber meninin nerden geldiğini bilemiyordu, dolayısı ile attı tutmadı. ama velakin bu arkadaşların bilmediği mesele, peygamberimiz zamanında iğdiş edilme olayı biliniyordu(yani testislerin işlevi biliniyordu, torbaların ne işe yaradığı peygamber tarafından biliniyordu). buna rağmen kaburga ve belkemiği arasından denilerek, insanlar tarafından bilinmeyen bir hadiseye parmak basılıyor aslında. yolun içerden geçtiğini açıklıyor kuran. belki de kısırlık sorununa cevabı belkemiği ile kaburgalar arasında arayın diyordu. unutulmasın ki altlı üstlü bakıldığında bel kemiği ile kaburga arasında bulunur tüm iç genital organlar.
kritik bir not daha: kurandan bazı ayetleri değişik yorumlarla bilime kanıt olarak göstermek çok doğru bir çalışma değildir. unutulmamalıdır ki bilim değişkendir. 10, 20 yıl önce anne sütü zararlı diyordu bilim, şimdi ise onun kadar faydalısı yok diyor. eski teorilerin yanlışlıkları kanıtlanarak sürekli yeni teoriler geliştiriliyor. dolayısı ile bilim de bu gün doğru dediğimize bir kaç nesil sonrasının kahkahalarla güleceği şeyler sürekli oluyor. o yüzden bu çaba yanlıştır, iyi niyetle yapılan bir yorum , sonraki nesillerde bak müslümanalr bunu diyormuş ama çürümüş dediklerinde o söylenenin sadece bir yorum olduğunu anlatmak epey zor oalcaktır. yan, kuranı rehber edinerek bilimsel araştırmalar yapılabilir. ama bulduğunuz bir veriye kurandan yorumlarla destek aramak subjektif yorumlamalardan başka bir şey değildir. bu subjektif yorumlar sahibinden başkasını ilgilendirmediği gibi, sonrasında alınacak veballer düşünüldüğünde oldukça tehlikelidir.
allah en doğrusunu bilir. ama onun adına konuşmak kimseye düşmez, onun söylediklerini çarpıtmak yada kafaya göre yorumlamak keyfiyetine hiç kimse haiz değildir. ayet yorumlamak sorumluluk isteyen bir iştir. gördüğü tek ayeti yorumlamaya kalkmak, sadece kendisinde kalıyorsa çok sorun olmasada , insanlara bu yorumunun propagandasını yapmak çok tehlikelidir. yorum işi için ehil olmak gerekir, onun içinde benim şahsi kanaatim kuranı benimseyerek meal tefsir serilerinin tümünü en az sekiz kere bitirmek, sünneti sayısız defa tekrar etmek, hadisleri ayrıntısında boğulurcasına öğrenmek gerektir.