80 oncesi neslin kendini bir bok sanmasi

entry31 galeri
    8.
  1. 80 öncesi nesildeki "solcuların" ya da başka bir deyişle "devrimcilerin" en büyük eksiklikleri belli bir birikimleri olmamalarıydı. bu yüzden eyleme geçmeden tartışmları, araştırmaları gerekiyordu. üstelik 1.nesil dalga olan 68 nesli askeri bir darbeyle ezilmiş ve önderleri öldürülmüştü. fakat geriye kalanlar daha büyük bir inanç ve öfkeyle çalışıp gelişen dalga büyüttüler. fakat bu gelişen akım tartışmalar sonucu onlarca parçaya bölündü ve birbirleri arasında partizancılık başladı.

    tüm örgütler kendi akımlarının en doğru marksist-leninist olarak görüyor ve kendilerini tek devrimci ilan ediyorlardı. yani bunun anlamı şuydu; "diğer tüm örgütler sizleri kandııyor, devrimi ancak biz yapabiliriz." adeta kendi güçlerinden etkilenen bu akımlar, bölük pörçük olmasından dolayı o çok istedikleri devrimi yapamıyorlardı. bu nedenden dolayı onlara karşı olan güçler yandaş topluyor ve güçleniyorlardı.

    bütün bu olanlar yüzünden akım güç kaybettikçe yozlaşıyor, bölündükçe halkın gözünden düşüyor ve devrimi asıl gerçekleştirecek olan işçi sınıfından kopuyordu. bu dönemdeki devrimcilerin en büyük esin kaynağı bolşevik devrimiydi. fakat bolşevik devrimi döneminin şartlarını yanlış algılayıp" bizden olmayan herkes revizyonisttir arkadaş, öldürün."deniliyordu. bu yüzden birbirlerini karalıyorlardı. tüm bu olanlar yüzünden akım o nefret ettikleri küçük burjuva akımına dönüşüyordu. anlaşılan devrim olamazdı, olamayacaktı. üstelik birde ülkenin silahlı ve yarı-silahlı- para militer gruplar- üstlerine mermiler yağdırıyordu.

    ülkenin büyük sanayicileri bu gidişten rahatsız olduklarından sanayi üretmini sıfıra indirmişlerdi. üstelik suçu da grev yapan işçilere atmışlardı. kıtlık ve uzun kuyruklardan bıkan halk artık bu örgütlerden nefret ediyor ve onların gitmesini istiyorlardı. halbuki günümüzde gözden kaçan nokta şudur; darbe şartlarını hazırlayanlar da yaratanlar da, büyük sanayicilerdi. gerçek anlamda sol bir dalganın yükseldiğini gören büyük sanayiciler 1978 yılında gazetelere ilan vererek hükümetin istifasını istiyorlardı. hükümet istifa etmeyince de üretimi kesiyorlardı. üstelik 1977 yılında patlak veren dünya krizi de cabasıydı. dolayısıyla ekonomi çöküyor, bir de üstüne kaos ortamı eklenince olanlar oluyordu. ve bildiğiniz son; 12 eylül...

    ülkede sanki bir sağ-sol çatışma yaşanıyormuş gibi gösterilmişti. halbuki yaşanan tek şey yarı silahlı güçlerin halkı sindirmesi vardı.buna karşılık bazıları "sağcılardan da adam öldü" diyebilirler. fakat bilinmeyen şey bunları öldürenlerin de gene sağcılar olduklarıydı. elbette sol örgütlerinde suçu vardı. üstelik tek öldürdükleri kişiler oluyordu bunlar da gene kendileriydi... fakat ülkenin emperyalist bir güç altında ezilmesini istemiyorlardı, halkının büyük sanayiciler, para babaları, ağalar tarafından ezilmesinide istemiyorlardı. bu uğurda ölüceklerini biliyorlardı, bu yüzdende kaybeden edebiyatı asla yapmadılar. devrimi gerçekleştirememelerinin tek bir nedeni vardı; kendileri.

    bu nedenlerden dolayı 80 öncesi nesilin önemli bir ağırlığı vardır ülkemiz tarihinde fakat onlar bununla gurur duymuyorlar, sadece uğruna inandıkları şeyler adına yaptıklarından gurur duyuyorlar, her ne kadar anlaşılamamış olsalarda.
    7 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük