her hatırlandığında iç burkan anılardır. örneğimiz ise abla kişisinin baba tarafından dövülmesi sürecinde gözü dönmüş babanın sanada bulaşmaması için sessizce durumu izlemek, bukelamun misali duvarın rengini almak istemek, hareketsiz kalıp farkedilmemeyi beklemek. yani kısaca kendi götünü kurtarmaya çalışmak. oysa abla kişisi öyle mi? o merhametli yüreciği baba kardeşe dokunmaya başladığı anda "baba dur lütfen yapma" diye yakarıp o cılız bünyesiyle kurtarmaya girişmekte, suçsuzsa bi fiskede öle yemektedir. halen bu ve benzeri anıları hatırladıkça içim kararıyor nasıl bu kadar bencilce davrandığımı aklım almıyor.. utanıyorum çok..