şanlı türk ordusu ile israil ordusunun kıyaslamasıdır. mekan çöller midir, engebeli coğrafyalar mıdır, açık deniz midir bu sorularının cevabı verilmelidir önce. çünkü topyekün bir savaşın çıkması zaten imkansızdır, çünkü zaten sınır komşusu değildir iki ülke. bugün de sınırından çok ötede savaşma kabiliyetine sahip tek devlet amerika birleşik devletleridir. çünkü savaş her şeyden önce bir lojistik meselesidir. ciddi bir birikime dayanmadığına inandığım kıyaslama derken yanlış anlaşılmasını istemiyorum dediklerimin. türk silahlı kuvvetleri bugün amerikan ordusu hariç her orduyla savaşından kesin zaferle çıkacak bir ordudur benim için. bir abd mücadelesinde ise sonucu zaman , mekan belirleyecektir. konuya dönelim . yanlış gördüğüm bazı yerler var. öncelikle komutadan bahsetmek istiyorum.
orduların yeteneklerini yargılarken köklerinden ve devraldığı mirastan bahsetmek gerek. komuta konusunda puanlama yapılırken hangi kriterlere göre ne referans alınarak bu yapıldı anlamak güç. arap-israil savaşlarında israil ordusunun önemli taktiksel başarıları olduğunu söylemeliyiz. özellikle de mısır hava kuvvetlerinin yok edilmesi sürecinde uygulanan taktik oldukça ince ve başarılıdır. ama unutulmamalıdır ki türk silahlı kuvvetleri de kardak krizinde, kıbrıs çıkarmasında, kore savaşında çok önemli başarılara imza atmıştır. yani bu etapta iki ordu da başa baş gitmektedir. o zaman geriye ne kalmaktadır? tarihi miras. türk silahlı kuvvetlerinin mirası, kara kuvvetleri komutanlığı brövesinde yazdığı gibi, mirası m.ö. 209 yılından kalmadır. askerlik sanatı açısından tutang-fu savaşı, malazgrit savaşı, istanbul'un fethi,ankara savaşı (timur'un müthi bir stratejist olduğu gözler önüne serilmiştir), kurtuluş savaşı bunun kanıtıdır. aynı şekilde türk tarihinin en önemli isimleri hükümdar ve askerleridir. mao tuen(mete han) dan attila'ya, timur'dan fatih sultan mehmet'e, mustafa kemal atatürk'ten osman pamukoğlu na kadar. kısacası türk silahlı kuvvetleri tarihi ve yetiştirdiği kumandanlar açısından israil ordusuyla kıyaslanamayacak derecede kuvvetlidir. tsk komuta konusunda israil ordusundan daha güçlü bir konumdadır.
bunun yanı sıra tsk ile israil ordusu arasındaki teknoloji farkı bahsedildiği gibi yüksek değildir. kimi konularda israil öndedir, doğrudur. ancak bu , ezici bir fark değildir. tsk , savunma sanayisinde atılan adımlarla bu farkı git gide kapatmaktadır da.
tüm bunlar bir yana, asıl önemli olan savaş veren milletin ve ordunun zihniyetidir. ümit özdağ'ın çok doğru bir tespiti var. milletlerin silahlı kuvvetlerinin savaş yaklaşımları farklıdır. alman ordusu genelkurmay ve kurmay subay ile, amerikan ordusu ateş gücü üstünlüğü ile, türk ordusu ise askerlerinin yüksek cesareti ve vatanseverliği ile savaş kazanmaktadır. oysa israil ordusunun yapılanmasına, teçhizatına ve araçlarına baktığınız zaman amaç personeli korumaktır(burada kesinlikle israil askeri korkaktır demiyorum, böyle bir anlam çıkarılmasın). bunun yanı sıra 2006daki lübnan saldırısını hatırlarsak , israil halkı çok büyük bir kayıp olmamasına rağmen(kayıp sayıları yaklaşık 100 kadardı) müthiş bir tepki gösterdi hükümete. ancak türk milletinin anaları evlatlarını kınalayarak askere yollarlar. gelinler, teröristi sevindirmemek için gözyaşlarını saklarlar. babalarını şehit veren o kahraman asker-polislerimizin çocukları babalarının tabutunu asker selamı vererek uğurlarlar. dünyada böyle ikinci bir millet yoktur. ve savaşı kazandıran zihniyettir. sonuç olarak türk silahlı kuvvetleri gücünü milletinden almaktadır ve türk milleti öldürülebilir ama yenilemez. bunu ben değil napolyon söylüyor. iyi akşamlar.