otobüsteki yaşlı teyzelerle aynı yaşam biçimini benimsemiş teyzelerdir. genellikle otobüse binmek için ücretsiz yaşlı kartları olur. toplaşıp hep birlikte güne giderler. pastalar börekler yenir çaylar içilir "bilmemne çayı zayıflatıyomuş" muhabbeti yapılır sonra yine toplu halde otobüs durağına giderler. ve siz bütün gün işte/okulda koşturmaktan bitap düşmüş halde, oturacak yer bulmak için ilk otobüse binmez ikinciyi beklersiniz. yer bulmuş olmanın sevinciyle ayaklarınız sızım sızım sızlayarak evinize doğru uzun bir yola çıkmışken işte o teyzeler otobüse binerler. başınızı kitabınıza eğmeniz, camdan dışarı bakmanız, uyuyor taklidi yapmanız hiçbir işe yaramaz. sevgili teyzeler gelir ve başınıza dikilir. sizden tepki gelmezse zorla yer isterler. günün yorgunluğuna ve ikinci otobüse rağmen yer verirseniz zaten orada bitersiniz. kalkamam hastayım gibi bir bahane söylerseniz yine bitersiniz çünkü teyzeler herkese duyurarak "yeni nesil çok terbiyesiz, hiç yaşlıya saygıları kalmamış cık cık cık" diye rezil ederler sizi... madem yaşlısın niye gün geziyorsun teyzeciğim? madem oturmak istiyorsun niye öbür otobüsü beklemiyorsun teyzecim? hasta olmak ne zamandan beri terbiyesizlik oldu teyzecim? bunlara benzer bir sürü soru sormak istersiniz ama hiçbir şey fayda etmez, otobüsün çoğunluğu "cık cık cık" diye sizi kınamaya başlamıştır bile. güzel şeyler değildir teyzeler...