olduğu yerde dona kalır, bakışları sabitleşir, gözlerinden yavaşça yaşlar süzülür ve o anda yıkılır. artık yaşamanın hiçbir anlamı yoktur onun için. yakınsa boğaz köprüsü'nden değilse en yakın 100+ metrelik bir yerden kendini aşağıya doğru bırakır. o yüzden hep derim ki: