arkeologlar büyük sabır ve özveriyle çalışarak bilmem ne mabedinde, bilmem kaç bin senelik bir eski parşömen bulurlar da dünya' yı ayağa kaldırırlar. o uygarlığın, devletin büyük sırlarına mazhar olacaktırlar sonunda. binbir hevesle bütün linguistleri başlarına toplarlar. nihayet, gerekli notasyon keşfedilir ve metin şifre çözücüye yüklenir. yıllar süren çalışmaların sonucu devlet sırrı yerine, haşlanmış yumurta tarifi çıkar. artık o keşfin hiçbir esprisi kalmamıştır. eğer hiç çözülmemiş olsaydı, sonsuza değin muhafaza edilecek merak, heyecan ve efsun baki kalacaktı.
insan kimi zaman kendini bu şekil bir antik metine dönüşmüş halde buluyor. her şeyi ortaya çıkmış, sır mır hak getire artık. işte böyle zamanlarda kişi kendini bir dağ keçisi kıçı misali açıkta kalmış hissediyor.