dünyanın 3. büyük ordusuna sahip, 700 bin kişinin üzerinde askeri bulunan türk ordusuna güvenmek olabilir. tarih sayfalarında yazan başarılarla günümüz gerçekleri arasındaki uçurumu idrak edebilmek, iman gücünden bağımsız düşünebilen insanlar için çok zor olmasa gerek. 700 bin asker israil'e ayak dahi basamadan infilak edilebileceğini biliyoruz. israil'in gazze ye bile hiç çekinmeden misket bombası atabildiği bir dönemde birleşmiş milletlerin israil'e hiçbir yaptırım gücünün gözükmediği defalarca görüldüğü halde neyimize güveniyoruz. belki abd ye çaktırmadan incirlikteki nükleer silahları tepeden tel avive bırakmaya yelteniriz en yaratıcısı bu.
diplomatik olarak rest çekip, kınama ve büyükelçiyi geri çağırmak yapabileceklerimiz arasında olanlar. türkiye olarak elimizden çok fazla yaptırım gelmesi teknik olarak mümkün değil. u-18 milli takımımızı geri çekmek yapabileceğimiz en büyük yaptırım gibi gözüküyor. birleşmiş milletler'e göre israil'in yaptığı suç olsa bile bm'de bulunan en güçlü 5 ülkeden birinin kararı veto etmesi halinde karar uygulamaya sokulmaz. çok hüzünlü gözükse bile tablo, son 50 yılda israilin teknik ve askeri açıdan günümüze nasıl geldiğinden bihaber türk ordusu ve hükümeti için az bile denebilir. hala osmanlı dönemindeki savaş zihniyetini muhafaza ediyorsak bu bizim gerçeğimiz. "kurtuluş savaşında kendimizden çok güçlü devletlere karşı koyarken insan gücü işe yaramıştı" zihniyetini günümüzde de sürdürebilmek sanırım birilerinin işleri. israil'e karşı savaş açarsak kazanabileceğimizi sanmak beni de çok mutlu ediyor.