29 mayıs 2010 boston celtics orlando magic maçı

entry16 galeri
    15.
  1. celtics play-offların ilk maçından bu yana hep yukarılara taşıdığı ivmesini ''kaybetti mi?'' merakımız tecrübe+zamanlaması harika insiyatifler+garden desteği ile ''ne alakası var.'' cevabına dönüştürdü ve doğu şampiyonluğunu kazandı.

    açıkçasını söylemek gerekirse all-star sonrası oynadıkları oyunu gördükten sonra onları finalde görme arzusu fıkra kıvamındaydı. hele eledikleri cavs'ın ve magic'in sezon içindeki dominant performanslarından sonra ''yeterki isimlerine gölge düşmesin. 4-2 ile elenseler iyidir.'' bile dedim. dedim ama rondo teknoloji harikası bir şarap yıllandırıcı oldu çıktı. hatta kendi mentalini yaşının çok üzerinde yıllandırışına da ayrı hayran oldum kaldım. onun çok yetenekli olduğuna inancım hep üst seviyelerdeydi ama bu kadar kurdu oynatmakla hükümlü bir veledin elmaslığı ve parlatıcılığı olağan üstü bir mental. ve sakat olduğu su kötürmez bir gerçekken takımını ne yapsa yeridir kafalı nate'nin dudak uçuklatan işinin ters dönme ihtimaline bırakmayarak gemisinin başında oldu. akıllı adam rivers'ta rondo'nun sakatlık handikabını yakın savunulamama özelliğiyle dengelemek için 2. yarıda sürekli boyalı alanın yakınlarında topla buluşturup top dağıtma merkezinin yerini değiştirdi ve magic savunmasını daha da soru işaretlerine gömdü. tüm sezonun hatta play-offların ilk 2 turunun en verimli ve sistemli basketbolunu oynayan magic, magic olduğunu unutup bireysel diklenmelerle ayakta kalacağını zannetti ama didişmenin kitabını yazsa best seller olacağına inandığım celtics didişmesine toslayıp gereksiz agresiflik ve faullerle kendi ipini çekti. bu olumsuzlukları 2. çeyreğin sonunda carter'ın agresif oyunuyla yavaşlatışları onları eski magic gibi oynamalıyiz mentalitesine yaklaşamamasını sağladı. carter bu maçı alabilirim derken lewis ona en büyük katkıyı sağlarım dedi. olmayacağı baştan belli olan bu son çığlık agresifliği olmayınca boston rahat rahat finale kaldı.
    0 ...