tanıyorum seni dedin.bir an için olsun inandım. beni tanıdığından okadar emindinki, aslında birbirimize ne kadar benzediğimizi farkedemedin. yanlızca farklı zamanlarda farklı şeyler istedik, bekledik birbirimizden. sen beni denemeyi sectin benim aslımı görmeden. yalnızlığı denemeyi sectin. yalnızlığımla nası başa çıktığımı bilmeden. belki istemedik ikimizde ipleri koparmayı. belkide hep kalalım istedik birbirimizde ama basaramadik dediğin gibi beraber uzaklaşabilmeyi. karsıdakini elde ettiğimizi düşündüğümüz anlarda ucuz politikalar soktuk ilişkimize nekadar zarar vereceğimizi bilmeden. ikimizde güçlüyüz ya; ikimizinde mutlu olmak için aslında sevgiliye ihtiyacı yok ya; beklemeye aldık herşeyi elimize ne geciceğini yada ne kaybedeceğimizi bilmeden. farklı anlarda ' hayırlısı olsun ' dedik dalga gecer gibi amaç o olmasa bile. sora ' konuşmak istemiyorum 'lar başladı. 'ama ne yapabilirim' den sonra hiç bişi yapma cevapları çınladı kulaklarda. pişmanım denildi karşıdakinin o anda sadece kendi tarihini tekrarladığını düşündüğünü farketmeden. yinede huzur vardı sanki.yanında kalma isteği vardı. sacma sapan sözler değildi duyulmak istenenler, ama söylemedin hiç. kendini hiç açık etmedin hazır olana kadar. sadece güvenmek istedin ama benim güwenme ihtiyacımın olmadığını anlamadın ve denemeyi sectin. beni,yalnızlığı denemeyi.. ve ben şimdi yaşanamayanlar yüzünden seni başkalarıyla göremeyeceğim, senin beni başkalarıyla göremeyeceğin kadar uzaklara gitmek istiyorum başka bir deneme daha yaşamadan.