bunun ne uefa başkanının fransız olmasıyla, ne de müslümanlıkla bir alakası var. sebep, 2012 avrupa futbol şampiyonasını üstlenen ülkelerden biri olan ukrayna'nin bazı maçların oynanacağı stadı yetiştirememe ihtimali yüzünden turnuvaya elinde maketlerle talip olan aday ülkeye güven duyulmamasıdır.
yıllardır neredeyse 50 yıl sonraki bile olsa olimpiyat, dünya ve avrupa futbol şampiyonaları gibi ciddi tesis ve alt yapı isteyen organizasyonlara elinde janjanli maketlerden başka hiç bir şey olmadan talip oluyoruz. sktiri yedikten sonra da hemen moralimiz bozuluyor, ona buna bok atıyor, küsüyor ve tüm o maketleri çöpe atarak yenilerini yapmaya başlıyoruz.
bir kere de demiyoruz ki, yahu maketini yaptık, bari şunlardan 3-4 tanesini hayata geçirelim de, gelecek sefere böyle yüzde 20 ler yerine en azından yarısı bitmiş, hazır bir teklifle gidelim. gidelim ki, millet de turnuva tarihine kadar kalanı yetiştirebileceğimize inansın.
şimdi göreceğiz bakalım, elimizde patlamış olimpiyat stadı, bitmek üzere olan türk telekom arena ve kayseri kadir has stadı dışındaki vaad edilmiş statların kaç tanesi hayata geçirilecek. bu şehirlerden kaç tanesinin hava alanı-şehir içi bağlantı yolları düzenlenecek. o çok övündüğümüz* esenboğa hava alanı bile beğenilmemiş. neden? nedeni çok basit. çünkü ankara'da havaalanından şehre ya özel pahalı otobüs yada kendi arabanla gidebilirsin. ne bir metro ne de onu geçtim tren hattı var. sen hem 2-3 haftalığına şehre en az 200-300 bin turist çağıracaksın, hem de adamlara 50 km yolu özel-belediye otobüsleriyle git diyeceksin.
neyse, her şeye rağmen hayal kırıklığına uğrayarak ben de platini'ye küfür ettim. ama 2-3 ay önce 'eğer ukrayna stadı yetiştiremezse, bazı maçları macaristan'da yapabiliriz' açıklamasından sonra maketli başvuruların sktiri yiyeceği zaten belliydi. rakip aynı turnuvayı daha önce 2 kere düzenlemiş bile olsa, platini taraf tutmakla suçlanacağını biliyor bile olsa artık uefa kapısına maketle, simülasyonla gelene o kapıyı gösteriyorlar.
