islam aleminin içine düştüğü durumuda gözler önüne serer!, kuran okumadan müslüman olan, putperestimsi şamanlar "öteki ayetlerti okumandan yorum yapmayın" gibi kelimeler kullanarak imanlarına konan tozu üfürmeye çalışırlar ancak nafiledir. çünkü sonraki ayetler dahada içler acısı bir durumdadır. buyrun efenim imansız bir deyyus gözlüğüyle ele alalım...
50- Ey Peygamber, gerçekten Biz sana ücretlerini (mehirlerini) verdiğin eşlerini ve Allah'ın sana ganimet olarak verdikleri (savaş esirleri)nden sağ elinin malik olduğu (cariyeler) ile seninle birlikte hicret eden amcanın kızlarını, halanın kızlarını, dayının kızlarını ve teyzenin kızlarını helal kıldık; bir de, kendisini peygambere hibe eden ve peygamberin kendisini almak istediği mü'min bir kadını da, -mü'minler için olmaksızın yalnızca sana has olmak üzere- (senin için helal kıldık). Biz, kendi eşleri ve sağ ellerinin malik olduğu (cariyeleri) konusunda onlar (mü'minler) üzerine neyi farz kıldığımızı bildik (size bildirdik). Böylelikle senin için hiçbir güçlük olmasın. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
bu ayrıcalıklar eğer bana veya herhangi birine daha verilmiş olsa, sizce ortada cinsel taciz başlığı altındaki suçlardan herhangi birisi bulunabilirmiydi? bunu yazan kişi kendi cisnelliğini insanlar üzerinde meşrulaştırıp, hepsini kendisine köle olarak tayin etmiştir. bunu üzerine sorarım ben?
hani eşitlik? hani kadına değer verme?
eğer bunalr eşitlik ve kadını toplum içerisinde eşit duruma getiren uygulamalarsa, arap şeyhleri bugünün en makbul kişileridir(!)
51- Onlardan dilediğini geri bırakır, dilediğini de yanına alıp-barındırabilirsin; ayrıldıklarından, istek duyduklarına (dönmende) senin için bir sakınca yoktur. Onların gözlerinin aydınlanıp hüzne kapılmamalarına ve kendilerine verdiğinle hepsinin hoşnut olmalarına en yakın (en uygun) olan budur. Allah, kalplerinizde olanı bilir. Allah bilendir, halimdir.
ne kadar aydınlatıcı bir durum,"keyfine bak, istediğin gibi takıl eğlen kop(!)" diyor tanrı teala. yine soruyorum madem bu evlilikler toplumsal düzeni kurmak üzerine inşa edildiyse, keyfi ayrılıklar sonucu bu inşaat ne duruma gelir?(günümüzde görüyoruz o inşaatın enkazını!). aydınlatıcı, bilimsel, kusursuz eksiksiz, allah tarafından gönderilen bir kitap nasıl böyle bir başıboşluğu destekleyebilir?
52- Bundan sonra (başka) kadınlar ve bunları başka eşlerle değiştirmek -güzellikleri senin hoşuna gitse bile- sana helal olmaz; ancak sağ elinin malik olduğu (cariyeler) başka. Allah herşeyi gözetleyip denetleyendir.
şartlı tahliye, alamazsın ama onların alnına cariye mührünü vurduktan sonra keyfine göre kullanabilirsin. şüphesiz ki o ben bir röntgenciyim!
53- Ey iman edenler (rastgele) Peygamberin evlerine girmeyin, (Bir başka iş için girmişseniz ille de) yemek vaktini beklemeyin. (Ama yemeğe) çağrıldığınız zaman girin, yemeği yiyince dağılın ve (uzun) söze dalmayın. Gerçekten bu, peygambere eziyet vermekte ve o da sizden utanmaktadır; oysa Allah, hak (kı açıklamak)tan utanmaz. Onlardan (peygamberin eşlerinden) bir şey isteyeceğiniz zaman, perde arkasından isteyin. Bu, sizin kalpleriniz için de, onların kalpleri için de daha temizdir. Allah'ın Resûlü’ne eziyet vermeniz ve ondan sonra eşlerini nikahlamanız size ebedi olarak (helal) olmaz. Çünkü böyle yapmanız, Allah Katında çok büyük (bir günah)tır.
burada apaçık bir şekilde görüyoruz ki, kuranın keyfi bir kitap olduğunu. bir önceki ayetlerde cinselliğin yolunu açarken, şimdide davetsiz misafirlerden muzdariplik dile getiriliyor. nasıl aydınlandım bu durum karşısında bir bilseniz (!)
54- Bir şeyi açığa vursanız da, saklı tutsanız da; şüphesiz Allah, herşeyi bilici olandır.
55- Onlar için(peygamber eşlerinin) babaları, oğulları, kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kadınları ve sağ ellerinin malik olduğu (cariyeleri) hakkında bir sakınca yoktur. (Ey Müslüman kadınlar) Allah'tan sakının. Şüphesiz Allah, herşeye şahid olandır.
bu rezalet karşısında nasıl yorum yapılabilir artık? bu mu ahlak? bu mu toplumsal düzen? bu mu eşitlik? bu mu ilim, irfan?
burada muhammed'e sunulan kızların, erkek yakınlarının çayına uyku ilacı atıldığının resmi var. bundan dolayıdır ki öldüğünde hala kendisiyle evlenmek için sıra bekleye onlarca kadın vardı.
siz sayın kişiler, o zamanın afyonu olan bu durum karşısında, kızını, bacısını muhammed'e eş olarak sunan kişileri mi daha suçlu bulursunuz? yoksa bir takım, yerinde ahlak kurallarını, disiplini ve o dönem için geçerli sayılabilecek hukuk kurallarını getirip dinin diğer kısımlarını kendi menfaatien göre şekillendiren, elçiyi mi?
56- Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere salat ederler. Ey iman edenler, siz de O'na salat edin ve tam bir teslimiyetle O'na selam verin.
eller yukarı, tumanlar (pantolon) aşşaaa!
derdik çocukken, tam yerinde geldi...
57- Gerçek şu ki, Allah'a ve elçisine eziyet edenler; Allah, onlara dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için aşağılatıcı bir azap hazırlanmıştır.
"sana kim karışırsa, direkt bana söyle!" diyen, yumurta topuklu kundura, siyah takıma beyaz gömlek, çorap giyen, elinde mümin tespihi sallayan delüganlı stayla...
58- Mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara irtikab etmedikleri (bir suç) sebebiyle eziyet edenler ise, gerçekten bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir.
iyidir,güzeldir ve yerindedir.
60- Andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde hastalık bulunanlar ve şehirde kışkırtıcılık yapan (yalan haber yayan)lar (bu tutumlarına) bir son vermeyecek olurlarsa, gerçekten seni onlara saldırtırız, sonra orada seninle pek az (bir süre) komşu kalabilirler.
poliscilik oyunu, tamam iyidir güzeldir bakalım devamı nasıl acaba.
61- Lanete uğratılmışlar olarak; nerede ele geçirilseler yakalanırlar ve öldürüldükçe (sürekli) öldürülürler.
hem bu dünyada hem öteki dünyada (!)...
62- (Bu,) Daha önceden gelip-geçenler hakkında (uygulanan) Allah'ın sünnetidir. Allah'ın sünnetinde kesin olarak bir değişiklik bulamazsın.
işte "yorumsuz" dedirten bir ayet daha...
63- insanlar, sana kıyamet-saatini sorarlar; de ki: "Onun bilgisi yalnızca Allah'ın Katındadır." Ne bilirsin; belki kıyamet-saati pek yakın da olabilir.
64- Gerçekten Allah, kafirleri lanetlemiş ve onlar için 'çılgın bir ateş' hazırlamıştır.
"yorumsuz"...
evet, görüyoruz ki 50.ayet'ten sonra, konu değişinceye kadarki görüşleri ele aldık. ben mi anlamadım veya yanlış yorumladım? yoksa siz mi koyunsunuz?