öncelikle, özel hayatın kişilere göre ayrı tanımlaması yoktur, sadece siyasi temsil gücünü elinde bulunduranların, özel hayatları daha esnek yorumlanabilir, bu da anayasa'nın 10.maddesinin düzenlemiş olduğu eşitlik kuralını aykırı değildir, zira bu siyasi sorumlulukla eşdeğer tutulabilir. gelelim müftüye, laik bir devlet sisteminde, müftü'nün görevi olarak, allah'ın emirlerine uymak zorundadır, diye bir tanımlama yapamazsınız, zira bu laiklik ilkesine aykırılık teşkil eder. müftü'nün başka bir kadınla ilişkisi onun özel hayatıdır, ki tekrar hatırlatmak istiyorum; burada tartışılan uğur dündar'ın özel hayatı kullanıp kullanmaması. diyip esenlikler dilediğim yazar.
