Hatırladığım zamanlardan beri hep var olan, bir türlü çözülemeyen, iş adamlarının da umurundaymiş gibi dillerinden düşürmediği, ama asla umursamadiği gene iktidar ve muhalefetin de siyasi malzeme yapmaktan asla çekinmedikleri çekinmeyecekleri sorun.
enteresan olan, iş adamları da (bugün umit boynerin yaptığı açıklama) işsizliği bir sorun olarak görüyorlar, ama nedense %25 kar eden şirketlerinin kari %20 ye düşecek olsa ya personellerine zam vermekten veya prim vermekten vaz geçer, ya da eleman çıkarırlar, eleman ihtiyacını arttırmamak için yıllık izin gün sayısını devletin belirlediği asgari gün sayısından tutarlar.
devlet te hükümetler de buna bir çözüm bulmak yoluna gitmezler. avrupada bir çok ülkede 30 iş günü minimum izin zorunluluğu var ki bu Türkiyede olanın iki katı demek yani şöyle düşünelim, eğer her çalışana ekstra dan 3 hafta daha yıllık izin verir iseniz her 17 çalışan için fazladan bir kişi daha istihdam etmemiz gerekir. bu da toplam istihdamın %5 inden fazla istihdam yaratmanız anlamına gelir. ama tabii işverenlerin işiine gelmeyeceği için ve devlet te onlarin elind ebir oyuncak olduğu için (hay senin paradigmana sokayim kuhn) bunlar olmayacak şeylerdir.
ayrica bir de fazla mesai mefhumu vardir. insanlık sahibi olan bir işletme sahibi fazla çalıştırdığı personelim emeğini çalıp hırsızlık yapmaz, yani zaten çok paran var gariban çalışanının emeğini çalmaya ne gerek var, bir de mantiği var bunun eğer bir iş yerinde bir ayda yapılan toplam fazla mesai saati tek bir personelin bir aylık toplam mesaisine denk ya da yakın ise bir personele ihtiyaç var demektir. ama işveren için bu fazla mesai bedava olduğu için fazla personel almak yoluna gitmez. hani çalışanların da senin benim de bu işsizlikte suçumuz yok değil, bu memlekette esnek çalışma saatlerine uygun diye bir ilen verilebiliyor. ne demek bu fazla mesai yapacak ama bunun için para felan istemeyeceksin demek. niye senin benden daha çok mu paraya ihtiyacin var ki ben sana bedava çalışayim. ama devlet bunu bilir görür bişey yapmaz. öyle ki bankanın genel müdürlüğüne gidin akşam mesai sonrası çalışan tonla insan görürsünüz, bu doğrudur. ama banka tek kuruş fazla mesai ödemez ve bunun vergisini de ödemez ama devlet buna ses çıkarmaz. çünkü ranttan payina düşen bişeyler var devlet büyüklerinin de.
bir personelin bir aylık değil beş alık mesaisinden fazla mesai yapılan yerler var. ben daha önce çalıştığım bankada bir ayda toplam da 8 gün fazla mesai yapmiştim. ve bunu yapan tek kişi ben değildim, toplamda ortalama 4-5 personelin mesaisi kadar fazla mesai yapılıyordu birimde, bu ne demekti, yani banka patronu kuveytli bilmem kime her ay 5 türk vatandaşının maaşı hibe ediliyordu.
Bizim sistemimiz böyle işte. ne izin kullanılır ne izin parası ödenir patronlar dünyanin en zengin 1000 i arasına girerken personeller maaş alamaz kriz var diye zam alamaz. fazla mesai yapar işten atılır. hüküme teyet geçti der. olur biter.