geceydi...
kopkoyu bir gece
o kadar sıcaktı ki ,tam olarak uykuya dalmak imkansızdı.
çocuktum.
bir kuşun uykusu gibiydi uykum ve çocuk rüyaları görüyordum belli belirsiz.
sonra sallanmaya başladı rüyam.rüya bu ya işte kötülük karışmıştı rüyama.
bitecek az sonra dedim kendi kendime ,öylesine bir rüya işte.
ama bitmedi...
birden gözlerimi açtım.tavandaki lamba, yatağım,duvarda ki tablolar hepsi sallanıyordu.
babamın sesini duydum sonra.
"dışarı çıkıyoruz"diyordu.
çabucak dışarı çıktık.
herkes dışardaydı.kafamı gökyüzüne kaldırdım.hayatımda hiç bu kadar yıldız görmemiştim.sanki bir sallantı daha olsa hepsi dökülecek gibiydi.
hiç bu kadar korkmamıştım yıldızlardan..
artçı sarsıntılar sabaha kadar sürdü.annem ,babam ,kardeşim ,akrabalarımız, bütün arkadaşlarım hepsi hayattaydılar ama televizyonlarda ki felaket bilançosu içimi çok acıtıyordu.
acıyı,ümitsizliği,çaresizliği hiç bu kadar derinden hissetmemiştim.
insanoğlu kendi yaptığı taş yığınlarının altında kalmıştı.her seferinde cömert olan tabiat bu sefer bize oyun oynamıştı.