faşist yazarlarla aynı safta bulunmak zorunda kalacağım. düşünsene selim pusat ile ben benzer şeyleri savunuyoruz. rüyamda görsem hayra yormam. konuya dönersek;
kürdistan bombalanmıyor orda teröristlik yapıp saldırıda bulunan şerefsizler öldürülüyor. sınırlarımızı geçip askerlerimizi kahpece öldüren insanları rahat bırakacağız öyle mi? biz kuzu gibi bekleyip sınırdan sinsice gecenin bir yarısı vurup kaçanları barışa hizmet olsun diye yaşatacağız öyle mi? saldırıda bulunmayıp oturdukları ülke neresiyse ordan sınırımıza girmesin barış dediğin odur. birinin elini barış dediğin ip ile bağlayıp senin gül hatrın için şerefsizin insafına mı bırakacağız? aslanı köpeğe boğdurmanın adına barış deniyorsa ben o barışı istemem... sivrisinek yaşamak istiyorsa gelip benim odamda vızıldayıp durmayacak. gitsin kendi bataklığından çıkmasın. çıkarsa oraya geliriz......*
barış dediğin saldırıda bulunmayan taraflar arasında olur. birini saldırıp öldürürsen peşine düşülür ve öldürülürsün. buna savaş da denmez. suçluyu bulup öldürmek denir. suçlu ile kimse pazarlık yapmaz, istese de yapamaz. bu ülkede bir kürt sorunu vardır. haksızlık ediliyor, çok eziyet çektiler hepsine katılırım, gerekirse aynı yolda protestolara katılırım ancak suçsuz günahsız, devlet istediği için vatan koruması deyip ailesinden kopartılmış erlerimizi öldürmeye savaş demem cinayet derim.. katiller hakettiğini buluyor diye de üzülemem... bir barış olacaksa ülkemde yaşayan kürt kardeşlerimle olsun isterim. terör ile mücadele devletin tüm vatandaşlarını vatandaşı kabul etmesiyle mümkün olur. terörle mücadele ile terörist ile mücadele farklı şeyler. birisi terörü doğuran antidemokratik yapıları yok etmekle mümkün olur ama terörist ile mücadele silah ile olur.