istanbul un hiçbir yerinde kar yokken,15 cm kalınlıgında bir kar tabakasını ilçelerinde gördüklerinde hiç şaşırmayan yazarlardır.
bulundukları bir yerden taksime 1 saatte gittiklerinde sevinebilen yazarlardır.
otobüs içerisinde bambaşka bir dünya ve apayrı bir ekosistem oldugunu ,zamanının büyük bir bölümünü o otobüslerde geçirdikleri için çeşitli aktivitiler yapma istegi duyan yazarlardır.örnegin masa tenisi,tavla,bilardo gibi.
yine otobüslere bindiklerinde uzun bir yolculuga çıkar gibi yanında erzak taşıyabilen yazarlardır.
özellikle şehir dışında sorduklarında--nerde oturuyosun?--eee gazi osmanpaşa...-gazi mahallesi mi?...sorusuna alışık ve içtenlikle bizim bir alakamız yok diyebilen yazarlardır.
daha çok semtlerinin ünlerinin deşifre ve benzeri programlardan kaynaklandıgını bildigi halde -bizim oralarda öyle hap falan yok ya uydurma bunlar...diyebilecek milliyetçi yazarlardır.