anneannenin ölmesi

entry104 galeri
    22.
  1. bahar kokulu yeşil elbiseli kadın;
    hayatımın 60lı yaşlarında nasıl bir kadın olacağımın kopyası. beynim hiç birşey üretmiyor şimdi. dedemin ölümünün acılarını saramamıştım henüz. ona birşey olursa ölürüm diyordum, her gece rüyamda senin ölümünü görüyordum. sen ise her döndüğümde yaşadığım şehre beni binbir çeşit yemekle kapılarda bekliyordun. kapıdan girerken mis kokun geliyordu burnuma aynı tazelikte. korkuyordum.
    ve sonra,
    döndüm tekrar şehrime bir sabah. büyük kızının senin için çok hasta demesi beni derinden yaraladı. çantamı çıkarmadan yanına koştum. üşüyordun meleğim... ayaklarına sarıldım. bak dedim saçlarım istediğin gibi sevdiğim kıvırcık aynı eskisi gibi... senin gençliğin gibi... gülümsedin.
    iyileşecek diyordum içimden yine gelecek her bahar hastalanırdı eskiden... yine öyle bu diyordum. sadece biraz daha yaşlı.
    ertesi gün,
    bahar çiçekleri açmıştı senin sevdiğin gibi fesleğenler vardı balkonunda. sana geldik. nefes alamıyordun. korktum. ellerini elime alıp öptüm sevdim. fesleğen kokuyordun belki de leylak kolanyası yine eskisi gibi. hissedemedim sızısından burnumun... ne zaman gideceksin diyordun sürekli abin geldi sen gideceksin. gelicem meleğim dedim sana yazın hep beraberiz gezeriz yine sevdiğin gibi deniz havası alırız. ağlamamak için dudaklarımı kanattım. üzülme istedim. küçük kızın seninleydi o gece. gitmeden önce dedin ki: ''sabah nasıl olcak?'' el salladın bize uyudun sonra derince. kapıdan çıkarken uyandırmayayım diye seni öpmek istemedim. dayanamadım eğildim güzel yanağından öptüm. gözlerini açıp güldün bana. gittim.
    sabah ezanı içimi rahatlatmadı bu kez. annem uyandırıyordu yoğun bakıma alınmışsın. geldiler yanına bir saat sonra da ben geldim. herkes suskun. güzel kokular yok bahçede... hani şu dedemi babamı alan bahçe deil mi bu? annemin sözleriyle lanet ettim bahara, bahçeye...
    eşarbını seni yıkayan teyzenin elinden aldım. boynuma taktım bütün gün. acıkmış gibi bir boşluk vardı içimde yemek istemiyordu canım hiç bir yemek...
    uzaklaştım evimden geldim uzaklara açtım çantamı senin eşyalarını vermeden başkalarına aldım sabah bikaçını...
    kokusu aynı koku beden ölürde koku kalır mı dedim içimden?.. yüreğimin içinde lavlar akıyor yavaş yavaş ... acıyla gülümsüyorum.
    bende senin gibi yeşili çok seviyorum ve artık bir o kadar nefret ediyorum. nefes alamıyorum annem... dayanamıyorum!..
    ne zaman geleceksin demiştin ya... çok kalamam ağır aksak geliyorum.
    5 ...